açıkçası emir; bunca yaşa geldik, hala saçmasapan küstüm otu gibi takılınıyor ya, ben ona şaşıyorum. evet; dediğinde çok haklısın. internette yazılan bir mesaj, icq olsun, mail olsun ya da forumda... hepsi kalıcı olduklarından sanırım karşımızdaki insanı normalden daha fazla etkiliyor. yazılmış yazı, sözelden çok daha güçlü oluyor. bir dönem kız arkadaşım bana çok daha doğrudan hitap şeklinin yazıyla olduğunu fark etmişti. sanırım bu, yazılı olana daha konsantre olduğumuzdan, sözeli günlük hayat içerisinde daha hafife aldığımızdan kaynaklanmakta.
daha önce irc ve icq'da da benzeri durumlarla karşılaştım ve hakikaten düşüncelerin yazılı olmasının daha sert etkiler yarattığına defalarca tanık oldum. bu yüzden insanlar, yazılı olana günlük konuşmalarda olduğundan çok daha hassasiyet gösteriyor.
son olan tartışmalarda da ben bunun çok güçlü etkisini gördüm. içinde bulunan herkesin hataları oldu tabii ki; ben kimseninkiyle ilgilenmeden kendiminkine bakacağım. benim hatam, hele tr-scener'ın admin'i olarak daha soğukkanlı davranamamış olmam. herkes bu tadı bozuk yemekten payını alırsa sanırım daha olgunlukla da birbirimize bakmayı öğreneceğiz bir gün elbet.
bronx adına konuşamam -zira çokluk içinde tek kişiyim- ama bronx'dan ayrılabilirdim, yapmadım. defalarca gidip geldim bu fikirde... birkaç defa sizden sonra mail listesinde bunu sorguladım insanlara. merak ediyordum çünkü; demogrubu dışında neyiz diye. ama bronx'ta beni bağlayanın ne olduğunu ghozy teee amerika'dan bir cümle ile söyledi. bronx, release meraklısı bir grup değil artık (yine de arada sırada bir arada birşeyleri yapmak güzel oluyor), daha çok bir arkadaş grubu, bir aile. içinde ya da dışında olmak da çok önemli değil aslında, o sadece bir araç sonuçta. bronx aracılığıyla tanıştık, ama bronx olsa da olmasa da tanıştığım insanlarla arkadaşlığım da devam edecek tabii ki. aksini düşünmek bile çok saçma.
dediğim gibi, bu düşünceler benim, kimseyi de bağlamaz. bazısı hassastır, bazısı rahat. bazısı çocuksu davranır, bazısı olgun. bazısı sinirlenir, bazısı güler geçer. fark etmez. önemli olan bunları aşıp arkadaş kalabiliyor muyuz?
barış çubuğu fikri hoş idi. bunu demo olarak yapmak daha da güzel olurdu. ama yine de güzel bir fikirdi... tabii söz konusu tartışmayla ilgili olarak kabul etmiştim o çubuğu.
söylenen sözlerin arkasında durmak iyidir; ama söylenen sözü tartıp (hem karşı tarafa ulaşım şekli/etkisi açısından, hem de içeriği açısından) arkasında durmak daha iyidir. iğneleyici lafların kimseye yararı yoktur; birşey yapmak istemeyene istersen odunla vur, etki edemezsin ki. einstein güzel demiş "atomu parçaladım, ama önyargıyı ben bile parçalayamam". sen de iğneleyici lafların ile (ben de çok severim bu şekilde konuşmayı) hedefinde istediğin kadar sivridilli sözler sarf et, etki edemezsin aslında... hoş, bu kendi düşüneceğin ve karar vereceğin bir konu zaten. ben sadece yaşadığım deneyimlerden sana (ve almak isteyen herkese) bunları söyleyebilirim. gerisi kişinin kendisine kalmış. haa, kişisel deneyimin de çok iyi bir öğretici olduğunu bildiğim için de benim için fark etmez, bu lafların bir hedefe ulaşıp ulaşmaması. öyle konuşan geveze biriyim işte.
herkesin fikirlerini duymak benim (ve sanırım bu foruma giren herkes) için önemli. yoksa niye demolar üzerine konuşalım ki? değerlendirme, eleştiri vs isteyelim ki?
silkinilmesi ve herşeye rağmen yapılan güzel bir partiye sahip çıkılması umuduyla...