the scene > demoscene

Plazma #3

<< < (6/24) > >>

vigo:
ya unutmadan bişi daha,
kimse kusura bakmasın, hiç kimsenin "yoğunum" mazeretine inanmıyorum. ha delikanlı gibi şu dese "ya kardeşim sikimde diil, ben zaten taşşa takılıyorum" o zaman başımın üzerinde yeri var...

ya bi tane "sinir bozan oyun" diye bi post çıktı, günlerce baktım, maşallah herkez bi şekilde zaman bulup rekora çoşmuş...

ya dergiye "article yazmak" dedmek, illa Nightlord gibi süper teknik döküman yazmak demek diildir...

yaz kardeşim başından geçen komik bi olayı... yaz kardeşim "movie corner" sevdiin filmleri anlat... yaz kardeşim "küresel ısınma".... yaz kardeşim "blog manyaa oldu insanlar" yaz kardeşim "bıktım bu youtube'dan"....

teknik dökümanlar her zaman erbabları tarafından itina ile yazılır, maksat o dergiyi okurken hoşca vakit geçirmek....

spaztica:
yazı yazmak sex gibi, müzik dinlemek gibi diil ne yazık ki... scene tabii ki bir anlayış biçimi, farklı bir boyut. ama yazı yazmak biraz daha dertli, bunamesai harcamak, kafanı toplayıp adam gibi bir yazıyı derlemek kolay iş değil, bunu sen de iyi biliyorsun vigocan.

vigo:
niye? ben binlerce işimin arasında, (ki bunların ne olduunu sen biliyosun spazcan), hem plazmaya yazı yazdım (3 hariç), ki şuan bile, bana göt ağrısından başka bişi vermeyen DEMOSCENE yazımı bitirmeye çalışıyorum ki daha RETROLOJI'yi yazıcam.... niye yapıyorum ki bunları? lan tam 1 yıldır götüm çatlıyor PC WORLD'e yazı yazıyom... niye yazıyorum? medyada da bi nebze olsun bi sesimiz olsun diye....

kimse çaba göstermiyor... ya bu çiçek yetiştirmek gibi bişi. sevgli ile zevkle yapılan bişi.

şu party olayı ile uğraşmak. hyper'la ikimiz, iş yerinde, ne güçlüklerle neler yapmaya çalışıyoruz.... NE ıÇıN? soruyorum NE ıÇıN?...

breakpoint 2005'den döner dönmez oturuyom, c64 dergisi için "party report" yazıyom ne için?

ya kimse neden bi 7d6 party report yazmadı?.... 7d5 içinde yazan olmadı... yine ben oturdum yazdım bişiler... NE ıÇıN?

götünü kaldırmaktan aciz bu TÜRK DEMOSCENE'i için...

haydi beyler... herkes elini taşın altına soksun...

burnumuzun dibi yunanistan, dünyaca ünlü ASD... geliyolarmı buraya? yooo... ama getirtcez. el birliği ile.

biraz hareket etmek lazım...

wisdom, nightlord, hydrogen gibi kardeşlerle yaptıımız sohbetlerde, scene'i TR, DE, GR gibi ülkesel ayırmamak lazım, scene bir tane. scener'da... şeklinde diyaloglar geçmişti... evet katılıyorum. ama insan istiyorki kendi yaşadığı yerde de biraz bişiler olsun.

ya breakpoint bizden 2 gün sonra açtı sitesini, açtıı gibi baktım, register oldum 72.kişi olarak.... şu dakka itibari ile 198 olmuş... ki genelde register olanların 4-5 katı oluyor katılım.

sonuç olarak, ben kendim olarak, hiç bir promosyona ihtiyaç duymadan, dünyanın neresine gidersem gidim, ViGO ve BRONX olarak biliniyorum. çok da sikimde diil... önemli olan kimse beni bilmese de şunu dese "ya ulan türkiyede ne biçim süper bi scene var, kimbilir assembly'de ne çıkacak, yada nightshift'de patlar yine bombalar" dese...

nightlord kaktı taa anasının amına, isveçe gitti (yanılmıyom dimi) big floppy people'a.... TRIAD'ın grafikeri DCMP mail attı bana, "nightshift orgalarından nightlordla tanıştım BFP'da, TRIAD olarak gelmek çok istiyoruz".... bundan daha GURUR VEREN bişi varmı?

yeni nesilin de canlanması lazım... yani ben bu işe "vatan-millet-sakarya" olarak bakıyorum. tüm dünyada tukaka olan TÜRKLÜK sadece DEMOSCENE'de rule ediyor benim gözümde...

nightshift'in visitors listine son bakan varmı? IRATA / TRSI register olmuş. IRATA kim bilen varmı? c64-amiga aleminin EN eski, EN oldskool, zamanında alemin amına koymuş LEGEND biri. nerden biliyor nightshift'i? BENden... biliyor, belkide tek türk arkadaşı vigo'nun düzenledii parti... merak eden irata kimdir bi baksın netde... sırf PR amacıyla, hiçde sikimde olmayan TRSI girmiştim. bi ton kapris geyik sürekli istek... niye katlanıyorum bunlara?

ya beyler, hep beraber yaralı parmağa işememiz lazım...

ah şöyle 20 kişi gitsek tr'den breakpointe... ölsem de gam yemem...

ulan bu son partide welle:erdbal mi ne sikimse bi konser vardı... alman kraftwerk style.. adamlar c64 sesleri ve c64 de kullanıyor müziklerinde. konser sırasında bi an solist, "which countries are here?" (yani kimler burda hangi ülkeler) dedi... sonra saymaya başladı, norway, finland, austria, sweden, denmark vs.vs.vs.... o kadar kalabalık içinde mal gibi baaran bi ben vardım "TÖÖRRRRRRRRRRKııııııııııııııııııııY" diye... ama kendim bile sesimi duyamadım...

of ya amma yazdım amıma koyim ya

skate:
Vigo yukardaki görüşlerinden birinde atladığın bir nokta var. Demişsin ki "ben meetingde demiştim text-only çıkaralım dergiyi, outfit v.s. kasar diye". Evet demiştin de outfit kasmadı ki? Ona sen, ben 3-5 kişi bok attık geçti gitti (gerçi sen sonradan da devam ettin). şu anda yazı yok yazı... Plain text... Kimse yazı yazmamış. Sen şimdi kalkmış outfitsiz olsaydı sorunu çözmüştük mü diyorsun? Hiç alakası yok hatta büyük olasılıkla daha beter patlardı. Günümüz gençliği (Türkiye değil tüm dünya) C=Hacking'i okumak yerine milletin forumlara code tagleri içine copy&paste ettiği bölük pörçük bölümleri okumayı tercih ediyor. Hatta CSDB'de böyle bir itiraf okumuştum şu an itibariyle 19 yaşında olan yeni jenerasyon bir coderdan. Dolayısıyla "outfitsiz dergi"nin bir avantajı olduğunu, en azından insanları daha çok yazı yazmaya teşfik edeceğini hiç düşünmedim ben.
 
Yazının burdan sonrası kesinlikle kimseye doğrudan hitaben yazılmamıştır, ona göre okuyun.
 
TR scene'in kaderini ellerinin içinde tutan ve bir anda TR scene'i dünyada saygı gören bir scene haline getiren onlarca kişinin yüzlerce fikrini duydum bu güne kadar. Herkes de benden daha iyi analiz etmişti sceneimizi. Sonuç? Ben kafa yormadığımla kaldım, değişen birşey yok.
 
O fikirler olsa da olmasa da sceneimiz aynı yerde. Bu yer bizim scene'i eski jenerasyondan devraldığımız noktaya bakacak olursak o kadar da kötü bir noktada sayılmaz. Tek ihtiyacımız olan "aktivite". Zaten kalitesiz işler çıkarmak için çırpınan bir sceneimiz yok. Yeni gruplar da bomba gibi patlıyor her sene görüyoruz. Son 4-5 yılda hiç atladığımız sene olduğunu sanmıyorum. Her sene bir yerden bir adam ya da bir grup çıktı, yeri geldiğinde bu Spritus oldu, yeri geldiğinde Raven, ve bizleri şaşırttı. Buna bir itirazı olan var mı? Belki bu sene o grup Demodojo olacak belki bir başkası. Belki de birden fazla grup 2007'de ağzımızı açık bırakacak. Öncelikle ne noktada olduğumuzu iyi anlamamız lazım.
 
Ama fazla mükemmeliyetçilik yüzünden nice productları hiç yayınlanmadan tarihe gömdük. Hatta bazen salaklığımızdan (yakında zamazingo'ya yeni bir product ekleyeceğim ve çok güleceksiniz yayınlanmama sebebine). Ama ne olursa olsun unutmamız gereken birşey var. Kendimize her sene söz vermeliyiz. "Bu sene scene için hatrı sayılır birşey yapıcam" diye. Olay bundan ibaret.
 
Gelelim dergiye. Plazma'nın sonu benim de hissettiğim ve bu sayıda editörü olduğum (olamadığım) için önceden bildiğim birşeydi. Aslında 2 yazıdan fazlası var elimizde. Elimizdekiler;
 
Ragnor'un party reviewı
Ragnor'un haberler için topladığı yazılar.
Editörün köşesi
Test Platformu
Nightlord'un yazısı
Sk8lib
 
Bunlardan bir kısmı eksik de olsa tamamlanacak yazılardı. Bir dergi eder mi? Hayır.
 
Plazma'nın sonunu biliyordum ama niye engel olamadım ve niye üzüldüm? Engel olamadım ama olmayı denedim. Bir önceki sayfaya bakarsanız sizlere tips&tricks fikrini sundum. Amaç neydi? ınsanlara uzun yazılar yaz diyince yazmadığından kısa kısa birşeyler yazmaya teşfik etmekti. ıçimdan "bakarsın ucundan yaziim derken kaptırıp adam gibi uzun bir yazı çıkarırlar" demiştim. Olmadı...
 
Plazma'nın sonuna neden üzüldüm? Çünkü şu anda en bilinçli gözüken scener bile nasıl bir ortamı yaşadığının farkında değil. Tipik Türk karakteri göstererek sürekli bir yakınma modundayız. Kimse şu yıllarda new generation gözüken Anesthetic'in ilerde bir Turbo, bir Vigo ya da gevuristandakilerden bir Crossbow, bir Graham sayılabileceğinin, saygı göreceğinin farkında değil. şu anda yapacağınız küçücük bir productın bundan 10-15 hatta 20-25 sene sonra size nasıl dönüşü olacağının da bilincinde değilsiniz. Eskilerin büyük çoğunluğu bu dediğimi yaşamaya kaptırmış kendini, yeniler ise farkında değil. Ben tam arada bugünün keyfini sürüyorum ve elimden geldiğince birşeyler üretmeye çabalıyorum. Yapılması gereken bu. Konuşmak, özellikle de forumda konuşmak bize ASCII karakter kaybettirir o kadar.

nightlord:

--- Alıntı yapılan: spaztica ---ama internet ve globalleşme sayesinde biz belki 10bin kişi bu içeriği okuyabilir gibi düşünürken tam aksi bir yönde belki 10 kişi (azıcık abartı gibi gözükse de iki haneli bir rakam olduğu kesin) anca okuyor.
--- Alıntı sonu ---

Abi tam rakami biliyor muyuz? yani gercekten merak ettigim icin soruyorum. plazma 1 ve 2nin kacar kere download edildigini. Ben hic de az olmadigini dusunuyorum. Arti bu dergilerden ya biri ya ikisi pc dergilerinin cdlerinde de verilmedi mi. O kanaldan kac kisiye ulastigini bilemeyiz bile.
 
Plazma bir dergiydi. derginin okunmasi demek kapaktan kapaga her kelimenin okunmasi demek degil ki. kimisi iki yaziyi okur. aradan 2 yil gecer bi tutoriali okur. bir yil daha gecer tutoriali anlar. vs.. dergi hemen tuketilen birsey degilki. yeter ki yazilar kaliteli olsun, zaman gecsede degerlerini korurlar.
 
plazma 1 ve 2 (ozellikle de 2) icinde okunacak bir suru yazi barindiran ve eminim bundan yillar sonra da arada bir birilerinin rastlayinca okuyacagi karistiracagi dergiler olarak tarihte yerlerini aldi bence.
 
Asil kritik olan nokta plazmanin okunmamasi degil bence periyodik olmamasiydi. yani en onemli avantaj olan insanlarda "yeni sayi yaklasiyor, icinde neler olacak acaba" hissini olusturamadik
 

--- Alıntı yapılan: spaztica ---tabii scene ile bağdaşmayacağını da biliyorum, söylemenize gerek yok. bence demo yazmak, demo hakkında yazı yazmaktan daha önemli. zamanla demolar birikecek, yazılacaklar da artacak. scene'in en temel taşı demo kodlamayı artırmamız, buna odaklanarak partiler dışında da release yapmamız (xmas introsunu bu arada çok takdir ettim) ve tekerleği biraz daha hızlı çevirmemiz şart.
--- Alıntı sonu ---

Abi bu soylemde katilmadigim bir nokta var.
demo yazmak, demo hakkında yazı yazmaktan daha önemli:
 
Bence bu cok net degil. ikisi cok farkli aktiviteler. ikisini farkli insanlar yapiyor genelde ve en onemlisi ikisi cok farkli buyuklukte aktiviteler.
 
(Kulaga kendini begenmis gelme riskini goze alarak)Ben tum tr de, hem kalite hem sayi olarak en fazla demo ureten insanlardanim belki. Kendi yaptigim demolarin disinda yillardir bir sey yapabilme potansiyeli gordugum herkesi de gerek yuz yuze gerek msn vs ile "demo yapmaya" tesvik etmeye calistim. Yeni nesildeki arkadaslarda zaman zaman gozlemledigim, nereye odaklanacagini bilememe, ve yanlis platform/urun turlerinde emek harcama problemlerinde hep nacizane fikirlerimi onlarla paylastim. Bu yaziyi okuyan insanlarin herhalde %70'i "aaa evet benim de kafami bi utulemisti bi keresinde " diye dusunuyor olmali.
 
Ama bu olay bir butun. Bir sirketin arge ve uretimde bir urun yapip daha sonra onu pazarlamasina benziyor bu. Eger tr olarak demo uretip sonra diskmagler, web siteleri ve medya ile pazarlamazsak yine kaybediyoruz.
 
Sorun hangisinin daha onemli oldugu degil. Sorun bu isin hem uretimi hem pazarlamasi yapilmadiginda her halikarda kaybetmemiz.
 
Format olarak diskmag degil de txt olur pdf olur paper olur beni cok ilgilendirmiyor. Periyodik ve insanlarin bekledigi okumak istedigi kalitede yazilar icermesi beni ilgilendiriyor.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

[*] Önceki Sayfa

Tam sürüme git