the scene > nightshift
Nightshift 2007 - Party Reports ONLY!!!
endo:
--- Alıntı yapılan: GnoStiC;12795 ---party'de en komik anlar konusunda:
party bitmis, herkes vedalasiyorken
birisi: stranger, summer assembly yap da gelelim.
stranger: summer assembly olmazsa, winter assembly yapariz
gnostic: ya da olmadi california assembly
hydrogen: ona gelemeyiz ama
turbo: hakkaten summer assembly yapinda gelelim
stranger: sen yaparsan turbo assembly olur
strangerin bu lafi ile icmekte oldugum sigaranin dumanini yuttum (sigara icenler bilir, burundan kola gelmesi muadili bisi)
--- Alıntı sonu ---
hahahaha.. supermis ya.. :)
puNky:
endo: klavyenin üzerine kafayı koyup uyuyan bendim :D aslında uyumadan önce biplemeyi farkedip uykulu halimle klavyeyi biraz ileri koymuştum ama bu sefer de kafamla klavyeyi sıkıştırmışım galiba :D
bu arada bizim gruptan olmayan diğer arkadaşın nicki beezlebub (sanırım).
Wisdom:
Bu partinin hakki verilemedi.
Gayet basarili bir organizasyon olmasina ragmen katilimcilarin ve release'lerin bir onceki seneye gore daha az olmasi uzucu.
Bu uzucu ama, endise verici olan sey tamamen baska: Release'lerin kalitesi ciddi anlamda dustu. 2002'den beridir yapilan partilerle yavas yavas da olsa yakalanan yukselis birdenbire durmakla kalmadi; geriledi.
Elbette partide yapilan tum release'leri kastetmiyorum. Ama buyuk bir bolumu (kendi yaptigim release de dahil) olmasi gerektigi gibi degildi. Bazilarini gorunce ise "keske su release hic yapilmamis olsaydi" demekten alamiyor insan kendini.
Deneme amacli olarak evde yapilmis ya da bitmemis "release"ler bu partide de vardi, daha once Turkiye'de yapilan tum partilerde oldugu gibi. Benim bildigim anlamda bir "release"; ya sunuma hazir (bitmis) ya da sunulmaya deger (kaliteli) olan yapimdir. Ikisinin bir arada olmasi ise temel amactir.
Bunlar "kendi aramizda" olup biten seyler. O yuzden cok onemli gorunmeyebilir bazilarina. Isin daha aci olan tarafi ise Scene'e gosterdigimiz yuz.
Nasil ki release'ler bir scener'in ya da grubun aynasi ise, partiler de o ulkedeki scene'in birer aynasidir. Partilerde yapilan release'ler ise o partiye gelen katilimcilarin genel profili hakkinda epey fikir verir.
Bugun itibariyle Scene'e karsi pek iyi bir izlenim verdigimizi dusunmuyorum. Biraz once bahsettigim tarzda, yani bitmemis ya da sunmaya deger olmayan "release"ler bile Pouet'ta yerini aldi parti vesilesi ile. Pouet'teki Nightshift 2007 release'lerinin aldigi puanlara ve altlarinda yapilan comment'lere biraz disardan baktiginizda acinacak halde oldugumuzu fark edersiniz. Kaliteli olup olmadigina bakmadan hemen herseye "thumb up" yapilmis. Kimler tarafindan? Bizler tarafindan. Arada gorulen birkac olumsuz yabanci comment/oylama ise pek sasirtici olmasa gerek.
Kendimizi kandirmayalim.
Scene'de ilerlemek istiyorsak bu ancak cok calismakla, kaliteli ve bitmis release'leri sunmakla olur. Surekli olumlu feedback yaparak kimse birsey kazanamaz ve kazandiramaz. "Ayip olmasin, kalbi kirilmasin" diye dusunerek yapilan feedback'ler genel olarak ilerlemeyi yavaslatiyor, durduruyor. Yabancilara karsi da iyi bir izlenim vermiyoruz bu tarz ile.
Scene'de elestirel bakmayi ve elestiri kabul edebilmeyi ogrenmemiz gerekiyor. Elestirel bakma konusunda yabancilarin yaptiklari release'leri degerlendirirken de sikintilarimiz var: Nedense bircok yabanci release bizde "wow, aman tanrim" tepkileriyle karsilaniyor, hak etmedikleri halde.
Nightshift 2007'nin parti sonrasi sayfasini ziyaret ettiginizde organizatorlerin yasamis oldugu hayal kirikligini ve girdikleri zarari goruyorsunuz. Parti organize etmemis bir kimse (ben dahil), tam olarak anlayamiyor bu adamlarin icine girdigi sikintilari. Insanlar evdeki bitmemis "release"lerini getirip dev ekranda sunsunlar, parti icinde ve forumda hakli ya da haksiz yere olumlu tepkiler alsinlar ama sonra yurtdisindakilere karsi utanalim diye yapmiyorlar bu adamlar bu isi. Scene ilerlesin, buyuk scener'lar, buyuk gruplar, buyuk release'ler ciksin diye yapiyorlar.
O yuzden; hakkini veremedik Nightshift 2007'nin. Bir daha yapilir mi bilmiyorum ama yapilirsa eger, ev odevimizi yaparak gitmeliyiz bir sonrakine.
Son olarak; parti organizasyonunda emegi gecen tum arkadaslara sonsuz tesekkurler. Gercekten haklari odenmez.
Dipnot (a.k.a. igneyi baskasina, cuvaldizi kendime): %50'si bile bitmemis bir muzik ile compo'ya katildigim icin ozur diliyorum. Muzigi yapmaya partide basladim ve butun gece ugrastim ancak note timing ile ilgili sorunlari zamaninda halledemedim, zaten hala da belli oluyor bazi yerlerinde. Partiden once bir release hazirlayip gelmem gerekirdi, biliyorum.
Ragnor:
Aşağıdaki parti raporu Blog'uma yazdığım raporun direk copy&paste marifeti ile buraya yapıştırılmış halidir. Biraz uzun geldi forum için o yüzden ikiye bölüyorum. Afiyet olsun.
Nightshift 2007 parti raporu
Cuma günü
Cuma günü parti akşam 20:00'de başlayacak olmasına rağmen öğlen ıstanbulda bir görüşmem olduğu için erkenden yola çıkmıştım, zaten sabah saatlerinde istanbul'a gitmeyi daha çok seviyorum. Asıl tadı o zaman çıkıyor :). 12:30'da ıstanbul'daydım. Aslında ilk planım görüşmeden sonra taksimde Decipher ve Fredi ile buluşmak idi ama şans eseri görüşme yapacağım adamların Kuştepe'de bulunması sayesinde bu plan bir anda iptal oldu.
Görüşmeden sonra soluğu Bilgi Üniversitesinde aldım. Hemen parti mekanına doğru ilerledim ama öğrencilerle doluydu. Kafamda Vigo ve Hyper'ın hazırlıklarla uğraştığı vardı ama ortalıkta yoklardı. Vigo'yu aradım, hala ofistelermiş. Onunla buluşup ofise gittik. Vigo, Hyper, Max ve Perper orda hala intranetle ilgili detaylar üzerine çalışıyorlardı. Bir süre sonrada Chris (xc8/Bronx) geldi. Bu yüzü tanıyorum dedim ilk gördüğümde, sonradan Vigo'nun sitesinde gördüğümü hatırladım. Ekip intranet'i halledince sıra eşyaları mekana taşımak ve ardındanda organizatör t-shirt'lerini almaya gelmişti. Hep beraber eşyaları önce Study Hall'a taşıdık, ardından ben Hyper'la birlikte Orga T-shirt'lerini almaya gittim. T-shirtleri alacağımız yer Beşiktaşta ve arabayı kolay kolay park edemeyeceğimiz bir yerde olduğu için mecburi iki kişi gittik. Hyper akıllılık edip bizi oldukça uzak tuttu trafikte pek oyalanmadık ve şanslıydık ki t-shirtleri alacağımız yerin yakınında park edecek bir yer bulduk. Ama dönüş gidişten daha zordu. Trafikten yine kaçınsakta, toplam yolculuğumuz bir buçuk saat sürdü.
Döndüğümüzde hazırlıklar devam ediyordu. Bu noktadan sonra pek işe yaramadım açıkcası ben. Zaten bir süre sonra insanlar partiye gelmeye başladı. Teker teker merhabalaşıyor, ekip arkadaşlarımı bekliyordum. Clash'ten sadece Skate geldi, o da 10-11 gibi geldi. Aklımda ise sadece demomuzu yetiştirmek vardı, ki aslında boşunaydı :). Skate'in makinayı kurmamıza rağmen hemen kodlamaya geçmedik, gece 2-3'e kadar muhabbet ederek geçirdik ki eğlenceli idi. Sonrasında ise sabaha kadar demo için uğraştık ama elimizde ne grafik ne de müzik vardı ama biz cidden bir demo yetiştirebilirmişiz gibi düşünüyorduk. Kodlama çalışmalarımız çok boş geçmesede bir demo için yeterli birşey çıkaramamıştık.
Bunun dışında biri Wii getirmiş, Dev ekrana bağlamışlardı Cuma gecesi oynayanların elinden gasp yolu ile kaptığım wii-mote ile bir süre oynayarak ilk kez tecrübe ettim Wii'yi. Kararım oldukça eğlenceli olduğu ve düzgün bir fiyatı olsaydı evime kesin alacağım bir alet olduğu. Sadece Nintendo'nun eğlencelik spor oyunları olan bir cd'yi denemiş olsakta gördüğüm oynanışın oldukça basite indirgenmiş olması ama aksiyona yönelik oyunun çoğu zamanda arkadaşımıza karşı kapıştığımız için oldukça eğlenceli olduğu idi. Kesinlikle güzeldi, tadı damağımda kaldı. En çokta Boxing'i birine karşı oynamak isterdim ama yine de Wii'ye(bilgisayara diyecek halim yok ya :)) karşı oynayıp rakibi yendikten sonra "Adriaaaaan! Adriiaaan!" diye haykırmanın tadı bi başka :).
Günü sabaha karşı üst katta 3 sandalyeyi birbirine yaklaştırıp yaptığım yatağa uzanarak tamamladım. Aslında normalde uyumamayı tercih edebilirdim ama 7D6'da uykusuzluk feci koymuştu ikinci gün durmadan uyuklamıştım. Bu yüzden bu sefer kasmayayım dedim ama oda olmadı. Vücudum ne zaman biraz uyusam yaptığı gibi daha fazla uyku istedi ve ertesi gün yine uyukladım :).
Cumartesi Günü
Saat kaçta uyandığımı hatırlamıyorum 9 ile 11 arası bir saat olması lazım, gerçi 12 gibi bile uyanmış olabilirim şimdi atmayayım :). Neyse bir uyandım ki kahvaltılar gelmiş. Hemen aldım bir poğaça birde kahve tıkındım, karnımı doyurdum. Sonra başladık yine muhabbete, ortamda geziniyor muhabbet ediyordum. Bugün seminer'ler günüydü. Zaten bir süre sonra da başladı seminerler. Hydrogen'in seminerinin başında iyice bastıran uykuma yenilerek kendimi koyvermiştim. Bu yüzden partiden sonra diğer parti raporlarında bu seminer'den bahsedince bir süre hatırlayamadım bile :). Bu seminer boyunca uyumuşum hiç birşey hatırlamıyorum o yüzden dediğim gibi. Ama gayet güzel geçtiğine eminim.
Daha sonra "8 Color Pixel Battle"a dair laflar duymaya başladım. Oldukça heyecan vericiydi. Turbo katılacaktı. Baktım Skate, zaten ilerlemeyen demomuzu o sırada boşverip 2 saatliğine bu battle'a kasmanın iyi olacağını düşünmüş açmış bir grafik programını (hangisiydi şimdi hatırlamıyorum) bişeyler çizmeye çalışıyordu, iyi de yapmış zaten başladığı çalışmayı Datura/Glance tamamladı ve 3. oldular. Birinci tabi ki Turbo idi :).
Sonra "Windows'u unut, Linux Kur" seminerine sıra geldi. Merakla beklediğim bir seminerdi. Güzelde bir içeriği vardı ve hatta başka bir yerde bu şekilde verilse çok başarılı bir seminer sayabilirdim ama bulunduğumuz ortam için çok gereksiz bölümleri vardı. Hadi GNU ve GPL'in arkasındaki felsefeyi anlatmasına bişey demiyorum, sonuçta ben anlattığı herşeyi biliyordum ama oradaki herkesin bunları bilmesini beklemek biraz saçma olurdu. Linux üzerinde Windows programlarını nasıl açacağını anlattığı bölüme de bişey diyemiyorum. Ama bir demoscene etkinliğinde verilen bu seminer'de insan azıcıkta olsa scene'le alakalı birşeyler bekliyor. Linux üzerindeki demolardan bahsetmesini, ya da en azından c64, amiga gibi platformların emulasyonundan bahsetmesini bekledim, ve hatta bunun için seminer bitiminde bir soru sordum ama açık bir şekilde çok uzun zamandır bu konuyla alakası olmadığını söylediği içinde pek birşey diyemiyorum. Kısacası genel olarak iyi bir sunum olmasına rağmen benim için biraz hayal kırıklığı oldu.
Sıra Anesthetic'in merakla beklediğim "ılk Intro'm" seminerine geliyordu. Bu sırada bir grubun dışarıya akşam yemeği yemeye gittiğini gördüm, onlarla gidecektim ama seminer'i kaçırmamak için gitmedim. Keşke gitseymişim. Seminer bir türlü başlayamadı. Bizim yemeğe giden grup geldikten kısa süre sonra başladı. şansıma küfrediyordum. Kantinden aldığım patatesli böreklerin patatessiz olmasıda ayrı bir sinir bozukluğuydu. Katin kapanmıştır diye gitmedim bile, ama açıkmış :(. Neyse canım aralarında 2'si patatesli idi ve bana yetti, Seminer'de başladı zaten. Aslında süper bi seminerdi ama yine uyku bastırdı, ara ara koptum. Yine de elimden geldiğince dinledim. Açıkcası demo yapmak istiyorum nereden başlayacağım bilemiyorum diyenler için çok güzel bir başlangıç noktası oldu diyebilirim, tabi bunu söyleyenlerin kaçı acaba cidden dinledi bu semineri, hatta acaba kaçı partideydi? Herşeye rağmen çok güzel bir seminer oldu. Video'lar yayınlansada ders olarak demo nasıl yapılır, nasıl başlarım bu işe diyenlere gösterebilsek :).
Sonra LW3D/Bronx 'un semineri "Commodore'un Gizli Silahları" başladı. Açıkcası en zevkle dinlediğim seminer bu oldu. Anlatılacak fazla bişey yok, Commodore tarihin en gerzek firmalarından biri olarak gözlerimizi yaşarttı diyebilirim. Bana en ilginç gelen şeylerden biride Commodore battığında Commodore ıngiltere'nin Commodore'u satın almaya çalışması idi. Ana firma batıyor, ıngiltere şubesi ise kalkıp ana firmayı almaya çalışıyor. Ve bunu başaramıyor. Tam Commodore'luk birşey :).
Bundan sonra aslında Vigo'nun bir semineri olacaktı ama programdaki aksamalar yüzünden iptal oldu ve Stumn201 konserine geçildi. müzik beni pek açmadı doğrusu bende kendimi uykunun şevkatli kollarına bıraktım. Uyandığımda ise dev ekranda bir robot kucağında bir hatun ile yürüyordu. Allah allah, hangi demo bu acaba derken Stumn201'in konserine hala devam ettiğini fark ettim ve daha fazla uyumakta istemediğim için kendimi dışarı attım, dışarıda her zaman kalabalık bir muhabbet bulma şansı vardır. Öyle de oldu. Benim gibi kendini dışarı atmış bir grup ile güzel bir muhabbete giriştik. Demodojo ekibide çalışmalarına iyice konsantre olmak için kendini dışarı atmış bir köşede çalışıyordu. Konser bittikten sonra dışarıdaki grup yavaş yavaş içeriye çalışmalarına döndü. Bende demomuzun başına döndüm. ılginç fikirlerimiz vardı. Ama hala demoyu yetiştirebilirmişiz gibi bir hayal görüyorduk Skate ile. Neyse bir süre sonra bizde pes ettik. Kendimizi tamamen muhabbete verdik. Skate c64 kodlayanlara yardıma koştu bende üst kata çıkıp hayatımın ilk ascii collection'ını hazırladım. Oldukça küçük oldu, yeni olarakta sadece collection'ın başlığını yaptım ama diğer logolarımı daha önce yayınlamamıştım sanırım (plazma logosu hariç). Neyse Skate'te Gnostic'e verdiği söz için çok güzel bir 256byte hazırlaşmıştı gelmeden önce, bu sayede Clash'te bu partiyi boş geçirmedi yine. Ama artık bir demo çıkartmamız gerek daha fazla 256byte'larla kaçacak halimiz kalmadı :).
Ragnor:
Pazar Günü
Geçen gece uyumuştum ama bu pek fayda etmediği için bende bu gece uyumamayı tercih etmiştim. Bunun yan etkisi olarak çenem düştü ve sabaha kadar durmadan konuştum. Cidden saat 9-10 civarı çenem ağrıyordu :). Neyse konuşa konuşa Compo zamanına kadar dayanabildim. Müzik Composuna kadarda bir sorunum yoktu ama orada kopmuşum, çoğu parçayı dinleyemedim bile ama dinlediklerimden en çok "Anatolia" yı beğendim. Oysa kimsenin ilgisini çekmemiş sanırım. Parti sonrası tepkilerde hiç adı geçmiyor. Bunun dışında Ascii/Ansi Compo'ya Arid Weed'ten katılım olduğunu görünce zaten kaybettiğimi anlamıştım, beklediğim gibi muhteşem bir katılım yapmışlar. Bunun dışında beni en çok etkileyen ürün Rephisto/Resident'ın Freestyle Graphics Compo için yaptığı "i dont need a head" çalışması idi. Tüylerim diken diken oldu diyebilirim, o uykulu halim ile beni cidden rahatsız etti. Çok daha iyi bir sonuç beklerdim ama Turbo etkisine maruz kaldı :). Bronx'un demolarıda bizi cidden neşelendirdi. Özellikle GP2X demoları sanki o eski amiga demolarından biri gibiydi. Çok iyi tepkiler bekliyordum yurtdışından ama müzik dosyasının pakete eklenmemiş olması gibi bir hata yüzünden çoğu kişi izleyemedi demoyu.
Artık bütün compo sonuçları ilan edilmiş ve parti sona ermişti. Toparlanmaya başladık kimi görsem vedalaşıyordum. Bu arada Stranger ve Gnostic'i yanyana gördüğümde (yani izmir tayfasını) eh yapın bir Summer Assembly'de gelelim dedim. Devamında partinin en ilginç diyaloglarından biri oldu. Çoğunuz biliyorsunuz merak eden araştırsın :). Ama pozitif bir yorum aldım Stranger'dan, bilemiyorum belki de parti gazıyla oldu ama olsun, Summer Assembly 2007 isteriz! Herkesle vedalaşıp ayrıldık, Skate, Endo, ben bir taksiye atladık, mecidiyeköyde Endo ve ben indik. Oradanda bir süre Endoyla devam ettik. Ondan ayrılıp ilk gördüğüm Nilüfer Turizm yazıhanesine girip bilet aldım ve ver elini Bursa!
Sonuç
Bir parti daha böyle sonuçlandı. Katılımın inanılmaz düşüklüğü büyük hayal kırıklığı oldu. Nightshift'in biteceğine kesin gözüyle bakıyordum ki Dün Vigo dayanamayıp Nightshift 2008'i ilan etti. Umarım ona katılım çok olur. Ürün katılımındaki azalmada artık hepimiz için rahatsızlık verici ve sanırım bunun etkilerini 7D7 ve Nightshift 2008'de daha bol ve güzel ürünlerle göreceğiz (umarım!).
-----------------------------------------------------------------------
Görüldüğü üzere forumlara sığmıyor, taşıyorum hehe.
Navigasyon
[0] Mesajlar
[#] Sonraki Sayfa
[*] Önceki Sayfa
Tam sürüme git