the scene > 7dx
7d7'nin ardından...
skate:
Ben bir kere körüklerim, siz 10 yıl yazarken unutmazsınız Endo'yu artık :p
ref:
--- Alıntı yapılan: tURbO;16004 ---Aklimda kalanlar, gulduklerim.
- Gozlerim aradi: SPRITUS, GNOSTIC, ARDA, SPAZTICA, MFK, NIGHTLORD.. Olmadi babalar. gelin partilere yaaa..
tURbO / ZOMBIE BOYS + BRONX
"Kolumu kesseniz COMMODORE akar!"
--- Alıntı sonu ---
Turbo, gelecektim ama o tarihte acemi askerliğimin son günlerinde aksekide torosların tepesinde bir komando kampında suyun içinde sınav çekiyordum :D şimdi o psikolojiyle oraya gelsem parti mekanında tören yürüyüşü yapar dururdum, sabah 5'de kalkıp akşam 9 da yatardım falan neyse :D Manyaklık bu...
tesla:
-- 7D7 Party report --
Benimki gene party report'tan çok “hafta sonu ne yaptim” yazisi gibi olacak. Haydi başlıyoruz.
Her zamanki gibi Ankara tren garında buluştuk. Ama bu sefer en kalabalık halimizle! Ben, Anesthetic, Flexi ve uzun süredir kayıp olan Scg. Bitmedi... Ragnor'un artık bir Ankara'lı olması, Flexi'nin kardeşini de getirmesi ve yavaş yavaş scene'e ısınan Chaosmaker'ın da gelmesi ile 7 kişilik bir ekip ile çıktık yola.
Kim derdi ki öyle bir zaman gelecek ve insanlar trende Lan party yapacaklar. Resimlerden de gördüğünüz gibi, burası Adex internet cafe değil, Anadolu Expresi pulmanlı vagon. Lan ağı Vista-XP uyumsuzlukları yüzünden pek başarılı olmasa da, gençleri çabalarından dolayı kutluyorum. (tesla – flexi: abi IP'ye doldur 0'ları )
Burası neresi? Tamam party, party de. Biz demoparty'ye gelmiştik. Ama buraların “DJ Kağan'la beach party” tadında bir havası var. Bir yanlış olmasın derken, Kuzey yerine Güney kampüsüne geldiğimizi anlıyoruz. Neyse, fena da olmadı aslında. Türkiye'de böyle kampüsler de varmış görmüş olduk. Biz bozkırlarda okuduk, adaletin bu mu dünya?
Kuzey kampüsünü bulduk, nerde bu 7D7 mekanı diye aranırken. Zindan girişini görünce “hah tamam burası” dedik. Hemen zindan koridorlarından ilerleyip, asıl parti mekanına ulaştık.
Katıldığım partiler arasında mekan olarak en çok burayı sevdim. Bilgisayarlar ve projeksiyon aynı ortamda bulunduğundan, bir şeylerle uğraşırken sunumları ve demo gösterimlerini kaçırmıyorsunuz.
Vigo'nun Tr-Scene tarihi konuşması çok güzeldi. Scene tarihinde en çok, grupların mektuplarla birbirlerine demo, diskmag göndermelerini beğeniyorum. Paylaşımlar böyle zahmetli olunca, gelen ürünler daha bir kıymetleniyor. Mektubu açıp, “ulan acaba ne var diskette?” diye heyecanla kurcalama hissi bir başka olmalı.
Demo gösterimleri ve sunumlardan sonra sıra “game compo” ya geldi. Tron'a adımı yazdırmıştım. Hayatımda ilk defa oynayacağımdan, içimden “kesin ilk turda elendim” diyordum. Ama acemi şansı mıdır nedir kendimi Final oynarken buldum. Arcane ve Vigo gibi üstadların elenmesi ve ilk 3'ün C64 ile pek alakalı olmayanlar tarafından işgal edilmesi ilginçti :).
Demodojo partinin hem gururu hem de grubuydu. Demodojo'nun engellenemez yükselişine bir kez daha şahit olduk. Demodojo'dan getirdikleri Robosapien'i programlayıp moonwalk yaptırmalarını da beklerdim. (Robosapien : deeh eh deeh eh eh eh)
ışte gamers! :) . Flexi, kardeşi Mehmet, Anesthetic ve Chaosmaker'ın Starcraft kapışmaları çok keyifliydi. “Aaa şimşek..!.” , “Kumandanım nerdesiniz, cevap verin...”, “Olum ne mazlum rolü yapıyorsun, tamam yendin işte”.
Resident olarak partiye dımdızlak geldiğimizden bari “on the fly” 'lara katılalım istedik. ıstemekle kalmadık, Resident içinden iki ayrı ekip olarak “scroll compo” için uğraşmaya başladık. Decipher ve Chaosmaker'la uzun bir fikir mücadelesinden sonra ne yapacağımıza karar verdik. Sağda konsept çizimlerimizi görebilirsiniz :) . Aslan kodcumuz Decipher'a her türlü desteği ve katalizör olarak gazı verdikten sonra intro'yu yavaş yavaş oluşturmaya başladık. Bir ara “akacak kan damarda durmaz” gibi bir laf ettim. Decipher'ı da kan tutuyormuş. Başı döndü, midesi bulandı kendisini dışarı attı. (“lan Decipher ne adamsın :)”) Bir ara gene toplandık ama bu sefer de, bilgisayar reset'lendiği için bizim proje dosyaları falan gitmiş. ışte bir intro'nun yatış öyküsü.
Sonra Anesthetic'in dediği gibi “Java'dan çıkan SDL'e sarılır”, ben de sarıldım SDL'e. Kalan vakitte bir scroll intro sıkıştırdım. Anesthetic'te scroll intro yaptı. Bir ara onun son demo motorunu inceledim. ıleri geri sarma, müziğe göre senkron düzeltme ... ohoo acayip bişi.
Sabaha karşı 3 sandalyeyi birleştirip uyudum, ve Sid sesleri eşliğinde uyandım. Çok az katılım olduğundan compo'ların olmayacağı açıklandı. Ürünler sırasıyla gösterildi. Drey'in müzikleri süperdi. Demodojo'nun introsu (it's all about cubes) çok güzel başladı, ama kısa sürdü. Ama küplerde halen daha hayat olduğunu anladım. Bronx'un J2ME introsu da beğendiklerimin arasındaydı. Hydrogen'in pixel-grafiği enfesti. Blackturk'ün oyunu (fishbone) ve sunumu herkesi neşelendirdi. Ragnor'un oyunu (Blackstar) 'da fena değildi. Her iki oyun da çarpışma kontrolü pek yapmıyordu :) ..... vee en son gene ayrılık vakti geldi. Toplu halde fotoğraf çekildik ve geldiğimiz gibi gitmek için yola koyulduk.
Bir çok demirbaş scener'ın partiye gelememesi kötü oldu. Bu party havasını ve ürünlerini de etkiledi. Diğer partilerden farklı olarak bu sefer hiçbir etkinliği kaçırmadım, o yüzden 7d7 benim açımdan daha bir keyifli geçti.
...Ankara ekibi olarak partiden sonra bir çay bahçesinde son sohbetlerimizi yaptık. Sonra her zamanki gibi Haydarpaşa'nın merdivenlerinde trenimizi bekledik. Pffff, bir parti de böyle bitti. Kısmetse bir sonraki partide görüşmek üzere...
. tesla / Resident
skate:
süper yazmışsın kardeşim ellerine sağlık. fotoğrafları da eklerim şimdi siteye.
vigo:
haahha çok güzel olmuş report
Navigasyon
[0] Mesajlar
[#] Sonraki Sayfa
[*] Önceki Sayfa
Tam sürüme git