the scene > demoscene

Türkiye'de parti yapmak, partiye gitmek...

<< < (4/4)

Bakkada:
Abilerim ablalarim :p
Partiden sonra ben de cok umitsizlige kapildim ama bence 2008'i de scenerlara armagan edip gercekten ne durumda oldugumuzu gormek gerekir bu kadar ciddi yazi(ki bu yazilar Nightlordun deyimiyle genelde level5 ve yukarisindan geliyor) ve uyarilar dusunceler uzerine 2008yilinda da Turk scene'i bos bos devam ederse o zaman cenazesini kaldirma vakti gelmis demektir.

skate:

--- Alıntı yapılan: Bakkada;16043 ---Abilerim ablalarim :p
Partiden sonra ben de cok umitsizlige kapildim ama bence 2008'i de scenerlara armagan edip gercekten ne durumda oldugumuzu gormek gerekir bu kadar ciddi yazi(ki bu yazilar Nightlordun deyimiyle genelde level5 ve yukarisindan geliyor) ve uyarilar dusunceler uzerine 2008yilinda da Turk scene'i bos bos devam ederse o zaman cenazesini kaldirma vakti gelmis demektir.
--- Alıntı sonu ---
Türkiye'de adam akıllı tek aktif scener kalmadığı dönemde 4-5 adam vardı scene'i sırtlamış. Herkes cenazeye gitmişken o 4-5 adam orda olmayacak. Başladıkları yere dönmüş olacaklar en kötü ;)

spaztica:
bu konudaki düşüncelerim biraz farklı...

daha önce de çok tartıştık; scene meselesinin yayılımı çok güçlü değil. eskiden oyunları da biz getirdiğimiz için hepsinin başına demoları koyuyorduk ve haliyle oyun oynamak isteyenler illa ki bizim demolardan, introlardan haberdar oluyordu. haliyle göz aşinalığı çok güçlü bir etki sağlıyor ve fuarlarda da meraklı bir kitlenin ilgilenmesine sebep oluyordu. kaldı ki fuar da tamamen demo odaklı değil, amiga'nın, commodore'un ön planda olduğu, ortamın biraz da güç gösterisi olduğu için demoların da biraz fark edildiği bir ortamdı. bu çerçeveden bakınca, özellikle 7dx'in sürekliliği ve nightshift'in özgünlüğü, tamamen demolara ilgili insanları toplamak için oluşturulmuş ama vakti azıcık geçkin iki sağlam etkinlik. her ikisini de merakla bekler olduk. bunların birinin ya da her ikisinin de olmaması, atlanması, bu geleneğin kırılmasına sebep olacak, zamanla daha da serilecek ve vazgeçilebilecek. tabii ki bir etkinliğin orga tayfasının en büyük hazzı, gelen katılımcı ve izleyici sayılarının artmasıdır, azalınca keyif de az olacak, cefası daha çok göze batacaktır. ama demo'ya ilginin azalmış, tüketim toplumunun uzantısı olan mmorpg oyunlara ilgi artmışken, ilk gelecek ziyaretçiler açısından demopartilerin kıytırık compex fuarındaki oyun standlarıyla biraz yarışıyor olması gerekir ki, izleyici, geldiğinde, partiye izleyici olarak katıldığında etkilensin. sonuçta bu kişi, hobi ve eğlence için ayırmış olduğu zamanı partiye ayırıyorsa, bu partiden de eğlenerek ayrılması, keyif alması gereksinimi doğuyor. nightshift'teki konser düşüncesi bu anlamda başarılı bir fikirdi, daha da çeşitlendirmek, renklendirmek gerekir ki, hyper-geek olmayan insan da müzik dinleyerek, yapılanları izleyerek keyifli vakit geçirebilsin. büyük bilgisayar fuarlarında bile artık akşamları chill-out time koyuyorlar, patronlar garsonluk yapıyor, müzik yapıyor falan, izleyenlere silikon ve crt dışında da birşeyler sunulmuş olsun. tabii ki bunu abartmamak lazım; ama her partide 'ulan neden şu tayfayla bir bara falan gidip az keyif yapmıyoruz' derim. elbette muhabbet orada da ediliyor, soğuk okul masalarının üstünde kaave içerek de... ama nedense böyle bir ortamda biraz booze, biraz yüksek müzik sesi ile takılmak da güzel olur gibime geliyor.

laf, ara eğlenceye gitti, esasen commodore show'lar ve parti arasındaki farklılıklardan böyle bir partinin genişlemesinin ancak bir multimedya organizasyon ile birleşerek (ya da onların gücünden biraz yararlanarak) ve okullarda ilgili bölümleri haberdar ederek daha geniş bir geri dönüş elde edilebileceğini düşünüyorum. bu, orga ekibinin sırtındaki yükü de bir nebze hafifletecek, masrafları bayağı azaltmayı sağlayacaktır. bildiğim kadarıyla yurtdışındaki partilerin de cpu firmaları, oyun firmaları ve/veya lanparty ile paslaşmalı hareket etmeleri de bundan. kaldı ki tr'de lanparty adına da bazı şeyler yapılmakta, bir takım organizasyonlar ve yarışmalar düzenlenmekte. her ne kadar kendi içimizde bir beceri ve deneyim odaklı bir elitizm olsa da, hepimiz, ortamın genişlemesinin sağ kalması için en önemli gereksinim olduğunun farkındayız. ama partilerimiz, genelde kendimize yönelik etkinlikler olarak kalıyor, izleyicimiz azalıyor, tr scene kan kaybı yaşıyor. varlığımızı dış dünyanın da tanıması için organizasyonlarımızı da biraz buna yönelik düşünmemizde fayda var. son zamanlarda her sene ankara'ya, odtü'de düzenlenen metucon şenliğine giderim. 10 seneyi aşkın bir süredir de yapıldığını biliyorum. katılımcılar, sadece istanbul'dan değil, en ücra köşelerden bile gelebiliyor. kitle olarak çok benzerliğe sahip olduğumuz için onları örnek gösteriyorum; bir kısmı öğrenci, bir kısmı üni'li, bir kısmı da çalışan kesim. bu yüzden de etkinliklerini her sene 19 mayıs ya da 23 nisan tatiline denk getiriyorlar; bu sayede 200'ün altında katılım pek olmuyor. yapılan etkinlik, 3 ya da 4 gün sürüyor, ama insanları gardan almaktan odtü misafirhanesinde yatağını vermeye kadar düşünülmüş VE işleyen bir sistem halinde yürüyor. insanların eğlenmesi için bir akşam maskeli balo tadında bir etkinlik de oluyor ve burada katılan (muhtemelen birbirini pek tanımayan) insanlar birlikte daha çok vakit geçirme fırsatı da elde ediliyor; star wars 3 çıkacağı zaman, neredeyse sinema salonu kapatılmıştı, gelenlerin bir kısmı da tabii uygun kostümlerle gelmişti. sonuçta bir eğlence unsuru yaratılıyor, insanların sadece frp masası başında değil, onun dışında da bir takım paylaşımları, sohbetleri olması sağlanıyordu. bu bence önemli bir nokta; demopartisine gelenlerin çoğu kod, grafik, 8-bit gibi konulardan konuşuyor. tabii ki ASLA bu konulardan sıkılmayız, büyük de keyif alırız. ama bir araya gelebildiği az vakitte birbirini daha iyi tanıyan, değişik konulardan sohbet eden insanlar, birlikte daha uyumlu product çıkarma şansına da sahip olabilirler...

metucon'da mekan değişmediği için büyük bir avantaja sahip elbette, ama oluşan süreklilik ve katılımcı-odaklı yaklaşım, her sene metucon'un öyle ya da böyle keyifli geçmesini sağlıyor.

diğer bir örnek de sergi-sanat ortamlarından; sergiler açılır, insanlar da izler. ama sergilerin açılış kokteylleri, bu ortamdaki profesyonellerin birbirini görebilme şansını, konuşup geyik yapma imkanını sağlar. kokteylsiz sergi bu yüzden pek olamaz. fuarlarda da benzer bir uygulama var. peki bu tür bir chill-out neden bizim ortamda olmuyor?

yine dağıldım; direk düşüncelerimi yazdığım için böyle arap-saçı olabiliyor konular, kusura bakmayın. benim aklımdaki model, multimedyayı da biraz yanına katarak, çeşitli konulara odaklı seminerlerin, bilgisayar başında çalışmaların yapıldığı workshop mekanının da olduğu bir ortam. ha, ben hangisine mi takılırım? elbette üretim ortamında, muhabbet ortamında olurum, ama diğer konulara da bakmadan edemem. oyun yarışması yapılıyorsa, oyun şirketleri ne yapıyor görmek isterim. mevdinc ve/veya mobil/web oyun yapanlar neden stand açmıyor bu durumda? ya da oyun şirketleri de (web ya da pc games) neden bu ortamlara davet edilip oyun yazmaya çalışan, kod yazan gençlere iletişim ortamı sağlanmıyor? web işlerine girdiğimden beri tavla yazacak adam aranıyor diye onlarca ilan/mesaj görmüşümdür. scene'deki adamlarda da onlarca kişi bunu keyifle yazabilecek kapasitede. ama bu ortamlar neden bir araya getirilmeye çalışılmıyor? hem farklı kulvarlardan katılımcı çalmamız, hem de biraz ilerlemiş olanlara da kapı açmamız sağlıklı olur düşüncesindeyim.

daha da var düşüncelerim... ama nightshift gibi sağlam ve çok keyifli bir partiyi, 7dx gibi de süregelen (ilk göz ağrısı) bir partiyi kaybetmek her zaman bizleri üzer; emeği geçen herkese tekrar tekrar teşekkür ederim. ama devamı için biraz daha farklı modelleri düşünmekte de fayda var.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[*] Önceki Sayfa

Tam sürüme git