bizim amiga zamanında da bu tür benzetmeler vardı; türkiye'yi görselleştirdiğini ima eden bir c64 demosu vardı, görüntüde bir çöl, kenarda bir cami, bir de çarşaflı, ama şuh bakışlı bir hatun kafası... bu tür yanlış algılamalar, hayal kurmalar hep oldu, hep de olacak. kendileri kıçlarını kaldırıp gelip istanbul'u görene kadar...
oryantalizm, bizim olduğumuz değil, onların bizi görmek istediği şekli tanımlar. 1800'lü yıllarda çekilen kimi hatun fotoğrafları vardır, oryantalist zihniyetle fransız erkeklerinin fantazilerini süsleyecek nitelikte. hepsi osmanlı devletinde çekildiğini iddia eder. ama araştırdığınızda ne osmanlı'da, ne de arap toplumlarında böyle kadınlar yoktur. aslında alelade fransız kadınları kullanılarak harem dekoru ve kıyafetleriyle çekilen bu fotoğraflar, onların bizi algılamak istediği fantazileri temsil eder. aynı şekilde amerika'lıların japon merakı da benzer bir egzotizm merakından; kendi toplumlarında olmayan mistik unsurları bu şekilde telafi etmeye çalışıyorlar. daha da bu konuda sanat tarihine yansımış çeşitli örnekler sıralayabilirim. bu konuyu daha da merak eden ve işi sosyolojik olarak incelemek isteyenler olursa edward said'in oryantalizm kitabı, tam da bu konuyu inceleyen ağır bir lokmadır...