the scene > demoscene

Tayfur 2: Turkish Delight by Speckdrumm

(1/3) > >>

skate:
Bu adamlar iflah olmaz.
 
http://www.pouet.net/prod.php?which=34515
 
Ben bunlarla uzun uzun IRC'de sohbet ettim. Hatta ufak bir röportaj yaptım. Computer Scene programında da ucundan bahsettim ancak vakit kalmadığı için detaya girmemiştim. Adamlar ikincisini yapmışlar. ınatla arabik öğeleri Türk ismi altında kullanmaya devam ediyorlar.

coze:
abi demoyu seyrettim, bana cok rahatsiz edici gelmedi. kebab, ferdi tayfur, altin varak filan bizim kulturumuzde olan seyler (bazilarini araplarla ortak paylasiyoruz). kirli onluklu kebapci streotipi tabiki en rahatsiz edici etken. ama o kebapcida var yani o yuzden bir sey diyemiyorum.

tum turkleri o kebapciyami indirgiyorlar, yoksa kebap hayrani elemanlar, oyle pis bir adamdan boyle guzel bir yemek cikiyor gibi bir tezatmi yakalamak istemisler tam cozemedim (elemanlarla birebir karsilasmadanda cozemem muhtemelen).

nightlord:
ben de anti-turk bi hava hissetmedim demoda. pouetteki tepkilerin cogu da pro-kebap bi tonda zaten :)
 
ama demo komik olmakla beraber, onemsiz ve unutulasi bir demo olmus bana gore.

skate:
Bunun birincisini seyredecek olursanız lambanın cinini falan kullanmışlardı. arapça yazılar vardı v.s. ben de adamları üşenmiip buldum ve IRC'de buluştuk. Tüm elemanlar toplandı, tatlı bir sohbet ettik. Ben aralarında Türk olabileceğini düşünmüştüm. Ancak Ferdi Tayfur'u Avusturyalı bir arkadaşlarının üniversite yıllarındaki Türk oda arkadaşından öğrendiklerini söylediler. Sadece Alman ve Avusturyalı elemanlardan oluşuyormuş grup. Ben de "bizim lambanın ciniyle, arapça harflerle (en azından uzun süredir) alakamız yok" dedim. Onlar da "biliyoruz ama böylesi daha komik" falan dediler. Yani bile bile yapmalarına kızıyorum. Yoksa en son bunlarla kanka olma derecesine gelmiştim, çok tatlı sohbet etmiştik.

Bakkada:
bizim amiga zamanında da bu tür benzetmeler vardı; türkiye'yi görselleştirdiğini ima eden bir c64 demosu vardı, görüntüde bir çöl, kenarda bir cami, bir de çarşaflı, ama şuh bakışlı bir hatun kafası... bu tür yanlış algılamalar, hayal kurmalar hep oldu, hep de olacak. kendileri kıçlarını kaldırıp gelip istanbul'u görene kadar...

oryantalizm, bizim olduğumuz değil, onların bizi görmek istediği şekli tanımlar. 1800'lü yıllarda çekilen kimi hatun fotoğrafları vardır, oryantalist zihniyetle fransız erkeklerinin fantazilerini süsleyecek nitelikte. hepsi osmanlı devletinde çekildiğini iddia eder. ama araştırdığınızda ne osmanlı'da, ne de arap toplumlarında böyle kadınlar yoktur. aslında alelade fransız kadınları kullanılarak harem dekoru ve kıyafetleriyle çekilen bu fotoğraflar, onların bizi algılamak istediği fantazileri temsil eder. aynı şekilde amerika'lıların japon merakı da benzer bir egzotizm merakından; kendi toplumlarında olmayan mistik unsurları bu şekilde telafi etmeye çalışıyorlar. daha da bu konuda sanat tarihine yansımış çeşitli örnekler sıralayabilirim. bu konuyu daha da merak eden ve işi sosyolojik olarak incelemek isteyenler olursa edward said'in oryantalizm kitabı, tam da bu konuyu inceleyen ağır bir lokmadır...

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git