the scene > demoscene
Plazma #5 Çıktı!
Alcofribas:
Herşeyden önce bu sayıyı da belli bir seviye de tutan, hatta ve hatta çıtayı daha da yukarıya çıkaran "iyinin dostu kötünün can düşmanı" editörümüze teşekkür ederiz.
Sadece keyif aldığı için yazan insanların yazılarından oluşan ve böylesine kaliteli bir içeriğe sahip dergiye de bu kapak yakışırdı diyeceğim ama; kapak o kadar kaliteli olmuş ki, acaba "böylesine güzel bir kapağa da bu içerik yakışırdı" mı desem diye tereddütteyim. Yaratıcılığına sağlık Hydrogene!
Haberlerin hepsi tek tek özenle seçilmiş belli ki. Laf olsun sayfa dolsun yerine en doyurucu olanlar çarpıcı cümlelere dökülmüş.
Pandora'nın kutusu açılsa da bir görsek ama bunları alabilmek için en sonunda Acun'un kutusuna katılmak zorunda kalacağız sanırım.
Cauldron incelemesi hem içerik olarak hoşuma gitti hem de stil olarak bana ve ref'e ileriki sayılar için ilham verdi. Bakalım bu ilhamla ortaya neler çıkacak
hep beraber görelim derim.
C64TPC konusunda kafamda çok soru işareti vardı ve bunların pek çoğuna proje günlüğünde yanıt buldum. Henüz yanıtlanmamış olanlar için ise projenin ileriki aşamalarını bekliyorum. Katma değeri olan her çalışmaya olduğu gibi buna da saygı duyuyoruz. Sonrası için hem kolay hem de bir an önce gelsin diyorum.
Natami ve Minimig ise gerçekten bambaşka ufuklara yelken açan heyecan verici çalışmalar. ıkisini de hararetle takip ediyoruz ve arka arkaya detaylı
incelemelerini usta kalemlerden okumaktan da keyif aldım.
Mossycon yazısı ile nihayet melon şapkalı amca hakkındaki karanlık noktalar aydınlanmış oldu. Videosunun 25 dakikalık kısmından öncesi ve sonrasını da bizzat olayın kahramanı olan Nightlord'dan dinlemek ayrı bir keyif.
Forever 9 parti raporu ise epey makara olmuş. Ama olsun, o da can be...
Rakı, Balık, Spectrum... ve Breakpoint 2008 yediğin içtiğin senin olsun, bize gördüklerini anlat...Cidden büyük emek ve keyif var bu yazının arkasında. Hele bir de böyle marifetli bir yazardan kelimelere dökülünce bambaşka oluyor. Birgün gelecek muadil ULA ve ucuz membran bulunacak her yerde...
C++ yazısı hem de Nightlord'dan...Benim için bu sayının iki çarpıcı sürprizinden biri bu.
Makefile kullanımı beni aşar. Ama okumakta fayda var. Birgün gelecek herkes Linux kullanacak mı acaba...Bilemiyorum, bana farketmez, hangisi işimi görüyorsa olur.
Bilgisayar Mimarisine Giriş konusu C++ yazısı için de çok iyi bir tamamlayıcı olmuş. Yahu bu adamı alkışlamayalım da ne yapalım acaba?
PHP, al sana bir tane daha...Yahu bunların hangi birine gözatacağım kardeşim. Hem de bu kadar güzel kaleme alınmış, birbirinden güzel örneklerle bezenmiş. Yeteeeerrrr...
ActionScript yazısı aslında içindeki felsefi örneklerle bizi sonraki Spaztica yazılarına hazırlar gibi. Hani bunu al, bünye alışsın, birazdan damardan
gireceğim.
Amiga Assembly ise geçen sayıda beni şok eden ve bu sayı için devamını dört gözle beklediğim bir yazı idi. Örneklerinden mi yoksa devamında gelen ASM Pro gibi bir yazıyı da ekleme düşüncesini göstermesinde mi bahsedeyim gerçekten bilemiyorum. Hemen denemeye koyulamayacağım ama listemde üst sıralarda...
CoZe ise her zaman olduğu gibi ıştahımı kabartan Amiga donanımları ile karşımızda.
Lord Henry'nin köşesi yine güzelliklerle doluydu. Jason Busby'ı tanımak da iyi oldu.
Drey'in Sequencer köşesi eminim müzikle ilgilenenler için bulunmaz bir kaynaktır.
Atari 800XL/XE ise beni gerçekten çok şaşırtan, hiç beklemediğim bir yazı oldu. Skate hem bilgilerini tazelemek hem de yeni birşeyler öğrenmek için belli ki gerçekten epey emek ve zaman harcamış. Ama güzel olan, tüm bunları üşenmemiş bir de okunası bir şekilde kelimelere dökmüş. Peki biz ne yapacağız? Tabii ki hemen bir 800XL emulatörü yükleyip ufaktan verilen örnekleri kurcalamaya başlayacağız. Vay be, memlekette ki tek Atari yazı dizisi Plazma'da...
Bir Sceener eşinin gözünden, eşime okutup okutmamak konusunda tereddüt ettiğim bir yazı. Hayır kelimelere dökülünce daha büyük bir farkındalık yaratır ve bu bana negatif bir feedback olarak geri döner mi sorusuna net bir yanıt bulamadım kafamda. Okurken çok güldüm ve sanırım tüm risklere rağmen eşimle beraber bir kere daha okuyacağım.
Hah! işte geldik daha önce ön hazırlığını yaptığımız "Coder/Sanatçı olmak üzerine..." yazısına. Bazı noktalarda farklı düşünsem de cidden büyük keyif aldım. Düşüncene sağlık diyorum...
Türk Scene Tarihi, bizlerin yapmaktan hep kaçındığımız ve telafisi pek de mümkün olmayan yaşadıklarımızı kaleme almama ve zamanın karanlık dehlizlerinde kaybolup gitmelerine göz yumma hastalığımızdan kendini kurtarmış Vigo'nun sami tarzı ile can bulmuş. Bize düşen sadece keyifle okumak...
Herkesin kalemine sağlık...
Nedir bu okuduklarım Tanrım rüya olmasa, Toplanmış bütün yazılar çıkıyor mu gelecek sayı yoksa...(modifiyeli şarkı sözleri)
endo:
--- Alıntı yapılan: spaztica;17825 ---skate: coder/sanatçı olmak üzerine: daha önce okumuş olduğum bir bilimsel inceleme, her iki gruptaki insanın beyninin aynı bölgelerinin çalıştığını anlatıyordu. ama linki vs bulamadığımdan yazıya dahil etmemiştim. "soyutlama" yöntemi, her iki grupta da çok yoğun bir şekilde kullanılıyor. ayrıca sanat, son yüzyılda, salt içten gelen bir olgu olmaktan çıkıp kurgulama, planlama, düşünerek üretme şekline geçti. haliyle bu anlamda sanatçı ile coder birbirine daha yakın duruyorlar.
hatta bugün katıldığım bir panel vardı, msü fen edebiyatta. son dakka haberin olduğundan burada duyuramadım. işlemsel sanat üzerine... yani processing, actionscript vb yazılım teknolojileriyle sanatsal alanın buluştuğu, işlemsel estetiğin devreye girdiği bir alan. sanırım önümüzdeki plazma'ya bu alanda bir yazı iyi olacak... ;)
--- Alıntı sonu ---
coder/sanatci arasindaki benzerlik biraz da matematikci/sanatci arasindaki benzerlik gibidir, pek coklari icin matematigin (pür/teorik matematikten bahsediyorum elbette, turev/integral almaktan degil) bir sanat ya da matematikcinin bir sanatci olarak degerlendirilmesi cok siradisi gelebilir. Ancak "uretim" noktasindasinki dusunce sekli buyuk benzerlik gostermektedir.
Matematikci/coder arasinda da ayni benzerligi kurup buradan coder/sanatci'ya gecebiliriz. (asosyatiflik? :))
Konuyla daha fazla ilgilenenler icin "Matematikcinin Savunmasi / G.H.Hardy" ve "Matematik Sanati / Jerry P. King" kitaplarini tavsiye ederim, okumasi kolay, zevkli ve dogrudan bu konuyla ilgili kitaplardir. Ayrica Ali Nesin'in "Matematigin Aydinlik Dunyasi" kitabi da guzeldir.
spritus:
amanın 5. sayısı da çıkmış plazmacığımızın :). nightlord bu ne enerjidir böyle, muhteşemsin. emeği geçen diğerlerinin de eline aklına sağlık. şu kısacık zamanımda okumaya çalışıcam.
murqx:
--- Alıntı yapılan: atiflz;17828 ---SSG nereye kayboldu yav, eksisozlukte bir tanitim bayagi iyi olurdu. Benim elimden ancak plazma basliginin altina
"besinci sayisi cikmis olan sahane 'amator bilgisayar kulturu' dergisi. bayinizden israrla isteyiniz:
(bkz: http://www.plazma-dergi.org/)"
yazmak gelir.
--- Alıntı sonu ---
ssg askerde falan diyorlar ama, ne kadar doğrudur bilemem. ek$i sözlük'te duyuruyorum ben.
skate:
Amerikan ordusuna mı katılmış, hayırdır? :)
Navigasyon
[0] Mesajlar
[#] Sonraki Sayfa
[*] Önceki Sayfa
Tam sürüme git