the scene > demoscene
Bronx röportajı
tesla:
Gerçekten çok güzel olmuş, keyifle okudum.
Bir de şu "fes" hakkatten başımıza artık yapışmış. Burda(ısveç) Henrik diye bir amcanın evinde kalıyoruz(2 arkadaş). Bizim Türk olduğumuzu duyunca ilk olarak sizin ufak kırmızı şapkalarınız nerede? diye sordu. Ne şapkası falan dedik, sonra anladık fes demek istiyormuş. Yok diyoruz kimse fes takmıyor. Ama takmanız lazım, çok yakışıyor onlar diyor :) .. Geçen de Jackie Chen'in filmini izliyordu, Türkiye'de geçen sahnelerde fes giymiş muhafızları görünce kendini haklı çıkardı zaten.
Bu internet mevzusu burda çok daha dramatik. Tele II'dan 24Mbit internet sipariş verdik, bekle bekle 1 ay oldu bağlamıyorlar. Tabi bizim ısveç'li amcaya arattırıyoruz her iki günde bir. Ha bu gün, ha yarın, yok abi olmuyor, karşında muhattap yok, nato kafa nato mermer. Bağlamayacaksan söz verme bari, 18 gün içinde kesin bağlancak diye bir de belge yollamışlar. Zaten saat 17:00 i geçerse telefona kimse çıkmıyor. Cuma günleri de 12:00 den sonra yoklar. Hafta sonları heralde hastaneye acile bile gitsen, yerde kanlar içinde yatarsın. Nası çorak memleketmiş arkadaş. ıyi tamam çok güzel çiçek gibi medeniyet kurmuşunuz da, bazı yönlerden de yontma taş devrindesiniz.
Daha var, daha bu internetin bir de 3G macerası var, bir kazık ta Telenor'dan geldi, neyse o da kalsın.
Neyse...bunlar zaten demoscene'den dışarı konular
stranger:
Güzel röportaj olmuş eline sağlık...
Midnite movie 'de güzel demo imiş bu arada. Unutmuşum bu demoyu röportaj olmasa nerden hatırlayacaktım. Özellikle raster scroller partını beğendim. Vektör partıda fıstık gibi... Bu demoya bok atanlar bok yesin diyorum :) Ayrıca ZB ilk yıllarda çete gibiymiş anlaşılan.
şimdi ikinci bölümü okuyunca aklıma geldi Endo ile Hydrogen'in tanışması gibi. Tuareg var burda ZB,Bronx,Clique te falandı zamanında. Adamla scene deyken 10 küsür sene tanışamadık. ısmen bile bilmiyoruz birbirimizi nick olarak birbirimizi tanıyoruz sadece. Aylar yıllar sonra aslında adamla alakasız bir ortamda senelerdir tanıştığımızı anladık.
Beraber Karşıyaka maçlarına gidiyoruz ama scene muhabbeti olmadığı için o benim Stranger ben onun Tuareg olduğunu bilmiyoruz. Ortak bi arkadaşla tribünde ne alakaysa devre arasında C64-Amiga muhabbeti geçti. Adam bana ulan bu Mustafa 'da C64 falan ayakları yapıyor Tuareg falan diyor kendine siz ne ayaksınız dedi. Biz tabii şok olduk. Büyük bir hasstiirrr.. demiştik. Ayrıca Metallic (Ahmet) Bronx\Clique de benim işyerinin üst katında çalışıyormuş. Onlada benzer bir şok atlatmıştık. Demek ki bir Commodore logolu tişört alıp tanıdıklara misafirliğe giderken giyip gitsek daha ne bombalar çıkacak.
ssg:
line cizme algoritmasinin elite'ten arak olmasiyla ilgili olarak 20 yil sonra hala "kac farkli sekilde line cizebilirsin ki!" yorumu yapan vigo'ya bir serdar ortac mansiyonu veriyorum. kisaca "genctik cocuktuk" demeyip "tesadufen elite'in koduyla ayni kodu uretmisiz"e getirmissin ya lafi bravo vigo :)
enteresan ama, bi arkadasim da (kim oldugunu unuttum) cok hizli diye amiga'daki frontier'in daire cizme rutinini arakladigini soylemisti. bu acidan bell & braben ikilisinin scene'e yaptigi katkiyi azimsamamak gerekir bence :)
cok guzel roportaj olmus diger yandan yapana da yanitlayanlara da tesekkurler.
ssg
stranger:
Belki Vigo yanlış hatırlıyordur ben demoyu inceledim, line çizme rutini değilde 8x8 lik mi 4x4 lük mü ne scroll rutinini kullandık demiş master yada prince :) (ben zaten hep onları karıştırırdım) yani çok önemsememiş adam yazmış kullandık kardeşim diye.
Hydrogen:
SSG: line cizme algoritmasinin elite'ten arak olmasiyla ilgili olarak 20 yil sonra hala "kac farkli sekilde line cizebilirsin ki!" yorumu yapan vigo'ya bir serdar ortac mansiyonu veriyorum. kisaca "genctik cocuktuk" demeyip "tesadufen elite'in koduyla ayni kodu uretmisiz"e getirmissin ya lafi bravo vigo :)
Bununla ilgili goruslerimi paylasmak istedim...
-Scene'in ilk yillarinda uretilen demolarin, stuff olarak kabul gorme kosullari ile, gunumuzde uretilen demolarin stuff olarak kabul gorme kosullari cok farkli.
-80'li yillarda ve 90'larin basinda birbirinin rutinlerini hunharca kullanan cok sayida saygideger grup mevcut. Zira bu yillarda olay, stuff'in kendisinden ziyade, disketi gondermek ve karsiligini alma zihniyeti uzerine dayaniyor.
-Camelot ve Bonzai vs. gibi bir cok grup, 90'larin ilk yarisina kadar birbirlerine cokca bu tarz suclamalarda bulunuyorlar.
-Ilk line rutinini bir scener yazmadigina gore, 80'lerde ortada cok fazla varyasyon bulunmadigini varsayabiliriz. Coderlarin muhtemelen bir kac varyasyonu birbirlerinin codelarindan ve daha sansli ulkelerde yasayan coderlarin da cesitli computer magazinlerinden turettikleri ve degisik optimizasyon yontemleri ile gelistirdikleri tahmin edilmesi zor olmayan bir sey.
-Hal bu durumdayken 90 basinda Turkiye'de yapilmis, Abazomania adindaki, Vigo'nun tabiri ile Intro collection sayilabilecek, cok iddiali olmayan bir stuff ile 100'lerce kontak kazanip, sonra gayet iddiali bir urunle ortaya cikarak, butun kontaklari, zamanin kosullarina gore cok da gecerli olmayan ve art niyetli ve cifte standartli bir kac suclama ile kaybetmek, her cag icin son derece sinir bozucu bir olay. Ama bunun arkasinda yatan asil neden , bu cikisin bir anda olmasi ve demo kulubunun buna hazir olmayisi. Eger Zombie boys, boyle bir kac demo daha cikarabilseydi, muhtemelen baska gruplarin arak-trik hikayelerini yakalayan buyukler kulubune katilabilirdi.
-Tabii ki o cagda yapilan bir cok arak-trik hikayeler, sadece gencligin gazi ile degil, o cagin global scene ahlak degerleri ile de ilgilidir. Dolayisi ile, "biz bu hikayeleri gencligin gazi ile yaptik" teorisi tamamen degil, kismen dogrudur. Bu scenerlara gore midnight movie'nin degerini dusurmez. Zira scenerlarin bir cogu, o donemlerde scene'in havasini bilir ve ona gore yorum yapar.
Ancak "biz gencligin gazi ile soyle yaptik, o zamanlarda scene'in ahlaki yapisi daha esnekti" gibi soylemler, bu cagda bu roportaji okuyacak kisiler uzerinde, hak etmedigi bir "aman Turk degil mi iste araklamistir" suphesi olusturur. Bu son derece gereksiz bir suphedir. Zira midnight movie, zamanindaki bir cok demodan daha fazla arak rutin icermeyen (Hatta bilindigi uzere commodore'da arak rutin kullanmak, amiga veya pc'deki library bollugu ile karsilastirildiginda cok daha zahmetlidir), aksine dizayn ve ilginc fikirleri ile on plana cikan, gayet seyirlik bir demodur. 1 numara degildir. Ama lame de degildir. Zamaninda ortaligi bu sekilde sarsmasini da, iddiali bir demo olmasina baglamak yanlis olmaz.
Neyse bu kitabeyi de burada noktaliyorum. Kisacasi, gecmisi hafife almamiz, gecmiste yapilanlarin degerini dusurur. Gecmiste yapilan seyleri, o cagin global kosullarini bilmeyen jenerasyona, hafife alarak anlatmak, o seylerin degerini dusurur. Potemkin zirhlisini izleyebilen var mi? Zamani icin devrim sayilabilecek sinematik yeniliklerin yaninda, 20'lerin sinema klaseleri de bol bol yer almistir bu yapimda. Bu filmi simdi izleyen bir seyirci, kasiklarini tutarak gulebilir. Ancak bana gore bu bir sinema elestirmeninin yapmayacagi bir seydir.
Navigasyon
[0] Mesajlar
[#] Sonraki Sayfa
[*] Önceki Sayfa
Tam sürüme git