linux'ta kod olayını bilemem; ama osx'te şimdiye kadar rastlanmış en kral editör TextMate idi; osx'ten olunca içime oturdu textmate'sizlik... programcısı da linux'ta ya da win üzerinde yazmayacağını özellikle belirtmiş (gelen taleplere cevaben).
osx'te birçok güzellik var; ama en önemlisi, işletim sistemini kullanan kişiye aptal bir operatör muamelesi yapılmıyor. her şey yeterince light tutulmuş, haliyle sistemin çökmesi çoook zor. 3 aylık osx maceramda 2 defa çöktü topu topu. en sevdiğim diğer özelliği de laptop'un ekranını kapatır kapatmaz uykuya geçmesi. pc'deki gibi 20+ saniye beklemek yok. kapa ve at çantaya... aynı şekilde uyanması da (ne kadar uykuda kalsa da) 3 saniyeyi geçmiyor. o yüzden 2 dakkada otobüs durağında laptop'u açıp, o andibimdeki açık wireless hattan hemen maile bakıp sonra kapadıuğım gibi çantaya tıkmam ve araca atlamam gayet mümkün bir durum (3-4 defa başıma geldi). virtual desktop olayını da tam olarka çözmüşler; 9 desktop'u çeşitli programlara ayırıyordum ve programlar açık kalıyordu hep. her seferinde programı aç kapa ile uğraşmadan ihtiyaç duyunca ilgili ekrana geçmek yetiyordu. o halde, aynı anda pshop, illustrator, flash, itunes, textmate ve ftp programım hep açık oluyordu; yan programcıkları saymazsak...
...
mecburiyetten ubuntu'ya geçince, zaten osx ile elimin alışmaya başladığı terminale hemen alıştım, 2 terminal neredeyse sürekli açık kalıyor. ama ubuntu'da permission olayları biraz daha dertli olduğu için düzeni tutturmak için biraz uğraşmak gerekti. virtualbox kurarken kernel'ı sildim; vb'nin iki edisyonu varmış, ben de gidip opensource olan ve kurulumu daha zahmetli / bilgi gerektiren versiyonu kurmuşum. o da kernel kurmak isteyince ortalık biraz karıştı, kernel silince insan üzülebiliyormuş.
ama livecd sağolsun, hemen partition'a girip gereken malları recover ettim. aslında tam da değil, zaten böyle durumlarda hiçbir zaman %100 verim beklenmemeli, bazı dataların unutulacağı kabullenilmeli.
ehh, 2. kere kurdum ubuntu'yu; ama bu sefer daha dikkatli. neyi niçin yaptığımı düşünerek. birkaç uyuzluğu var, crash etmeyen ftp daemon yok sanki bu ortamda. flashfxp (ya da osx'teki transmit) kadar pratik bir araç bulamadım henüz (gFTP de sık sık crash ediyor). virtual screen'ler arası geçişi birkaç ayarla 3D modda yaparak vista bebelerine hava atılabiliyor... bayaa da sağlam render ediyor, birkaç kez stress test yapmayı denedim, tıklamadan işini yaptı mendebur.
ubuntu'ya geçince terminal'i daha yoğun kullanmaktan olsa gerek, hafif hafif amiga'da dos satırını çağrıştırdı. niyeyse kendimi daha bir sisteme hakim hissettim, kendi başına bi sürü hareket yapıp, bi de üstüne türkçesi bozuk, semantiğinin yanı sıra anlamsal olarak da kullanıcıyı crash ettiren mesajlar vermiyor. terminalde bisürü tool'u compile edebildiğin için de compile işine gözü alıştırıyor. ama niyeyse bu ubuntu'da daha rahat kod yazılır gibi geliyor bana...
ama elbette, bazı iş gerekliliklerinden dolayı arkada bir xp kurulu; hiç login olmuyorum, ama dursun bir süre... virtualbox / parallels gibi bir araçla belki ihtiyacım olduğu zaman kısa süreli xp'ye girebilirim. ama bir süre osx ve az da ubuntu kullanınca xp'ye el attığım her seferinde bir burukluk yaşar, rahatsızlık duyar oldum. özellikle de osx'i düşününce.
...
ne diyorduk? orada hala win kullanan mı var? cık cık cık...