Plazma 6 haric 7 ve 8, bir cok yazisini bir sekilde okudugum bir magazin gibi geldi. Yani cok harika bir 7 ve 8nci sayiya bakamiyoruz malesef.
Plazma su anki hali ile Turkiye'de scene'i takip edenler icin bir farklilik, bir yeni lik vermiyor. Genel olarak bizlerin bildigi, ama kaybolma potansiyelini iceren yazilarin toplanmasi gorevini ustlenmis bir nevi derleme durumunda.
Acik acik, bu 3 senede olan iyi-kotu olaylarin coguna deginmemis bir derginin, 7d9 sonrasi hadisesine bu kadar focuslanmasi da son derece gereksiz ve olumsuz geldi.
Tr-demoscene'de vs. cogunlugu yayinlanan parti raporlari haric, partilere ozel, kimsenin bilmedigi, orjinal icerikli yazilar hazirlanmamis. Son 3 senenin scene haberleri vs. gibi konulara deginilmemis.
Ancak olumlu olarak, bir sekilde Plazma cikti. 300 sayfalik, kronolojiden bagimsiz bir ansiklopedi yerine, yazildiklari tarihlere gore 3 farkli sayi cikarilmasi okunabilirligi arttiran, yazarlarin yazilarina da "yazildigi tarih" faktorunu geri kazandiran yerinde bir dusunce. 3 sayi olarak cikmanin, niceligi arttirdigi ama nitelige cok faydasi olmadigi net olarak gorulebilse de, bu konunun cok da bir alternatifi olmadigini goruyoruz.
Biraz da kendi secimi ile, Nightlord'un uzerine yigilmis dev editorluk yuku yigininin dagilmis olmasi da bence olumlu bir gelisme. Nightlord'un benim burada yaptigim eksikliklerin daha da fazlasinin farkinda olduguna eminim.
Hala okumadigim bolumler var. Tek tek bolumlerle ilgili olarak da ileride yorum yapabilirim:)
Turkiye'de demoscene'i ve amator bilgisayar kulturunu Turkce ele alan tek magazini cikarmaya inatla devam eden, herkesin ellerine saglik.