Dergi çıkarmak yalnızca bir alternatif yayın yöntemi gibi görünse de blog yazmaktan daha farklı etkilere sahiptir diye düşünüyorum. Bir dergi çıkardığınızda etrafta sizi ciddiye alan, siz farketmeseniz de sizi takip eden insanlara sahip olursunuz. Ve devamlılığı olduğu düşünüldüğünden takip edilmeye başlanırsınız. Sizden devamlı haberdar olabileceğini düşünen bir takipçi kitlesine sahip olabilirsiniz falan. Bu 10000 kişide 100 kişidir belki ama hiç olmamasından da iyidir, değil mi?
7-8 sene evvel Çakabey isminde iki sayılık basılı bir denizcilik dergisi çıkardık, dergiyi dağıtmaya başladığımızda potansiyelinin ne olduğu, bizi kimlerin okuyabileceği konusunda bir fikrimiz yoktu. Hatta o kadar fikir sahibi değildik ki 2000+2000 derginin ikinci sayısını tam olarak dağıtmadık bile, umutsuzduk, ışık yoktu. Ancak sonradan gördük ki yalnızca bu iki sayıyla bile duyulmuşuz, en azından birileri "kim bunlar?" demiş. Belki bizim hedeflediğimiz kitleye değil ama denizcilikle ilgili eğitim kurumlarına ve denizcilik müsteşarlığına -artık böyle bir müsteşarlık yok- sesimizi ulaştırabilmişiz. Onlar bizi çalıştaylara vs. davet ettiler, gittik. O çalıştaylardan, görüşmelerden elbette müspet sonuçlar almadık, ama artık kendimizle ilgili bir takım kalibrasyon bilgilerine de sahiptik. İnsan çapı hakkında böylesi bilgileri kolayca edinemez.
E, siz de artık taze kana ihtiyaç duyduğunuzdan bahsediyorsunuz. Ben belli bir çerçevesi olan ve gerçekten takip edilecek çapta bir demoscene ya da bilgisayar odaklı Türkçe dijital dergi bilmiyorum. PLAZMA'nın diskten diske dolaştığı bir evrende elbet birileri demoscene ya da siz her neyi sunuyorsanız ona merak duyacaklardır.
Kısası; dergi çıkarmak iyidir. Ve kararlılığı, ciddiyeti simgeler.
Yazı yazmak zahmetli ve yorucu ise wizofwor'un dediği yöntem de gayet makul. Demoglobin ya da benzeri herhangi bir mecrada yazılan yazılar dergi mizanpajına sokularak gayet güzel bir dijital dergi çıkarılabilir. Şahsen ben böyle bir dergiyi takip eder, sitesinden indirir okurum, bedelini de neyse veririm. Bugün dergi diye satılan 150 sayfalık "bilgisayar dergisi" görünümlü reklam paçavrasına 10 tl istenebiliyorsa PLAZMA'nın az ama öz içeriğine neden bir şeyler vermeyeyim? (150 sayfalık dergilerde çalışan arkadaşlar okuyorsa onları hedeflemediğimi bilmelerini isterim)
"Öyle periyodik zorlama işlere gelemeyiz, ayrıca zamanımız da yok" diyorsanız da en azından nightlord'un dediği gibi arada sırada patlatın bir dergi, okunur bence. Bir de tabi şöyle bir şey var; "ben hâla 80'lerin Elo Elektronik sayılarının microcomputer (µC) sayfalarını okuyorum, dergi işi bende takıntı da olabilir, belki de gerçekten hiç gerekli değildir" deyip tüm yazı boyunca koruduğum hipotezi son cümlede çürütebilirim.