1
7dx / 7dx 2012 Parti Raporları
« : 22.12.2012 13:52:53 »
7DX partilerine son 5 yıldır katılıyorum ve artık partinin müdavimlerinden ve bağımlılarından olduğumu söyleyebilirim. Bu yıl en çok merak ettiğim şeylerden biri partinin kıyametten önce mi yoksa sonra mı olacağı idi. Organizatör arkadaşlar da bu konuda kararsız kalmış olmalılar ki, parti tarihini son ana kadar açıklamadılar. Partiye sadece iki hafta kala partinin kıyametten önce yapılacağını öğrendim ve içime su serpildi.
2008'deki ilk katılımımızdan bu yana Zomco olarak 7DX partilerine her yıl en az bir ürün ile katılmaya özen gösteriyoruz. 2009'da wild ve oyun kategorilerinde, 2010'da piksel grafik ve wild kategorilerinde, 2011'de ise piksel grafik ve demo kategorilerinde ürünlerle partiye katılım göstermiştik. Compo'lara katıldığımız ürünlerin hemen hemen tamamı beğeni alınca da mutlu olmuştuk. Ancak bu yıl bir sorunumuz vardı. Ne yapacağımıza karar verememiştik!
Partinin başlamasına 15 gün kala ne bir ürün ne de bir projemiz vardı. Hal böyle olunca, beni; "bu yıl da sadece partinin tadını çıkaralım. Her yıl bir ürünümüz olmak zorunda değil ya" düşüncesi aldı. Ancak bu durumda da Yatuyu'yu partiye gelmeye ikna etmem pek kolay olmayacaktı. "Du bakalım, buluruz bi şeyler" deyip, düşünmeye başladım.
"Yine bir Amiga oyunu mu hazırlasam" dedim, ancak bu yıl Matahari'nin gizemli Amiga oyununun 7DX'e katılma olasılığı beni bu düşünceden vazgeçirdi. Zira, Ref'in (ya da Alco'nun) söylediğine göre bu oyun çok iyi bir oyundu ve benim 3-5 günde hazırlayacağım oyun o oyunun yanında düdük gibi kalacaktı. Bu yıl hiç oyun yazmamak daha iyiydi. (Matahari'nin oyununu partide göremedik tabii. Oyun halen gizemini koruyor.)
Kafamda hiçbir fikir yokken, partiye birkaç gün kala başlanacak bir demo da rezalet olurdu. Sonra aklıma başka bir şey geldi. 7D9'da oyun kategorisinde yarışan Tutelage adlı Amiga oyunumuz için birkaç dakika içinde bestelediğim o müthiş, Kemal Sunal film müziği tadındaki şaheser(!) beni cesaretlendirmiş olsa gerek, bir chip mod hazırlayabileceğimi düşündüm. Tabii son güne kadar ortaya hiçbir şey çıkaramadım. Bu da gol olmadı.
Aynı işhanında işyerlerimiz olan Squidward, 3D grafik tasarımlar yapar. Onun bürosuna gidip gelirken, Squidward'ın bir uçak modellediğini gördüm. Onun can sıkıntısından modellediği bu uçağın bambaşka bir işe yarayacağını Squidward o sırada bilemezdi tabii. Ona 7DX parti mekanının dışarıdan çekilmiş bir iki fotoğrafını verdim. "Burada gördüklerini de modeller misin" diye sordum. Pek kolay olmasa da Squidward'ı ikna etmeyi başardım. Uçağı 7DX parti mekanına indirecektik ve bu ürünü ilüstrasyon kategorisinde yarışmaya sokacaktık. ışte, sonunda ilk ürünümüzün ne olacağı belli olmuştu. Diğer taraftan, ilk ve son kez 7D9'a katılma fırsatı bulabilen ve uzun zamandır görüşme fırsatı bulamadığım Yaren'in de partiye gelmesi için onu ikna etmeye çalışıyordum. Yaren eski bir c64 coder'ı (hmm, sanırım ona bir c64 hediye etmeliyim) aynı zamanda çok iyi bir müzik adamıdır. Acaba parti için o da bir şeyler hazırlayabilir miydi? Aradım, sordum. MP3 kategorisinde yarıştırabileceğimiz bir ürün hazırlayabilir miydi?
Partiye sadece bir hafta kalmıştı ve biliyordum ki Yaren birkaç saat içerisinde bile harikalar yaratabilen bir adamdı. Teklifimi kabul etti. Son dakikaya kadar imkanları zorladıysa da ne bir şeyler üretmeye, ne de partiye gelmeye fırsat bulabildi. Böbrek taşı düşürmekle meşgul olan Yatuyu'dan sonra Yaren de partiye gelemiyordu. Fakat o da ne idi. Yatuyu son anda taşını düşürdü ve partiye gelmeye karar verdi. Bu kararı beni çok şaşırtmıştı. Zira Yatuyu son iki yıldır her türlü organizasyona katılacağını beyan eder ama son dakikada bir bahane bulup bizi ekerdi. Yatuyu geleceğini söylediğinde, Maya kehanetinin gerçek olabileceğini düşünmeye başlamıştım. Ama Yatuyu yine yapacağını yaptı ve yola çıkmamıza 1 saat kala golünü atarak bizi ekme geleneğini sürdürdü.
Partiyi internet üzerinden canlı yayınlayalım fikrine kapılmıştık partiye iki hafta kala. Bunun için bir handycam kamera, bir tripod ve bir capture kartı yeterli olabilirdi. Kameramız hazırdı ama AV kablosu yoktu. Uyduruk bir kabloyu son güne kadar temin edemedik. Son gün bulabildik kabloyu. Tripod'u Squidward getirecekti ama o da partiye gelmekten vazgeçince tripodu ondan alıp partiye getirme görevi bana kaldı. Cuma gecesi tripodu almayı unuttuğumu fark edince, partiyi canlı yayınlama hayallerimiz suya düşmüş oldu. Neyse ki parti profesyonel ekipmanlarla doğru düzgün bir şekilde canlı yayınlandı internet üzerinden. Bence bu her yıl yapılmalı ve hatta daha da güzel bir şekilde yapılabilmeli...
15 Aralık Cumartesi sabahı saat 6 gibi, ben, Diabolik (Behlül) ve Bertem Zonguldak'tan yola çıktık. Yola çıkmadan önce hafif bir kahvaltı ettik. Parti mekanında bizi bekleyen poğaçalara karşı mahcup olmamalıydık. Ancak, parti mekanına ulaştığımızda bizi bir sürpriz bekliyordu. Bu yıl poğaça yoktu! Poğaçasız bir 7DX nasıl olabilirdi! Bu gerçeğe alışmakta güçlük çektim ama kendimi toparlamayı başardım. Cumartesi saat 11:30 gibi parti mekanındaydık. Her yıl olduğu gibi, organizatörler, Compec ekibi ve sabah saatlerinde mekanda görmeye alıştığım yüzleri gördüm. Mutlu oldum. 7DX'e geldiğimde kendimi evime gelmiş gibi hissetmeye başladım. Hoşuma gidiyor bu his. Hydrogen, Skate, Endo, Ragnor, Ragnor'un laptopu üzerinden Nightlord ve mekandaki diğer birkaç kişi ile selamlaşıp, kısa sohbetler ettikten sonra kendimize bir yer belirledik. Sanırım geçen yıl da aynı yere konuşlanmıştık. Partiden önceki son 24 saati uyumadan geçirmeyi alışkanlık haline getirdiğim için, kıyılarda köşelerde bir yer tutmak, uykusuzluğun etkisinden kaynaklanıyor olsa gerek.
Saatler ilerledikçe parti mekanı dolmaya başladı. Ancak bu yılki katılım geçen yıldan daha az gibi geldi bana. Geçen yıl daha kalabalık ve çoşkuluydu sanki parti. Öğlen saatlerinde Alco ve Shax geldiler. Shax'ın elinde bir boru vardı. Ya da benim uykusuzluğum beni o şeyin boru olduğuna inandırıyordu. Borunun içinden bir afiş çıktı. Retrojen afişi. (R harfinden bahsetmiyorum) Sonra, parti mekanına gelmek üzere yola çıkmış olan Ref ile telefonda konuştuk. "Yarım saat içerisinde oradayım" dedi. Bunu söyledikten 3 saat kadar sonra geldi. (Ref'in o sırada yaşadıkları için bkz. Ref'in parti raporu)
Alco partiye Amstrad ve Oric getirmişti. Artık gelenek olduğu üzere Amstrad'da Batman demosunu birkaç kez izledikten sonra, Oric'in marifetlerine geçtik. Ref'in getirdiği Spectrum'a dokunmadım. Aman dedim elimde falan kalır sonra. Canı burnunda aletler zaten bu Spectrum'lar. A590'lı Amiga'sını kurcaladım biraz. Hatta bir ara bi delilik edip, Ref'in getirdiği ikibuçuktan üç inç tv'ye bağlı halde çalışan A500'de Amos açmaya kalkıştım. Ekrana 5 dakika kadar odaklanmışım. Gözlerimi tekrar normale döndürmek birkaç dakikamı aldı. "Bu oyunu yazan adam kör oldu" dedirten bir oyun yazacaktım oysaki...
Beni gören herkes bu yıl Zomco'dan ne gibi bir sürpriz geleceğini soruyordu. Sadece küçük bir ürünümüz olduğunu söylediğimde kimse bana inanmadı. "Yok yok... Kesin bir şeyler vardır yine sizde" dedi herkes. Ben de bana soranlara sordum, "sizde ne var bu sene" diye. Herkeste bir gizem, herkeste bir dut yemiş bülbül edası vardı. Kimse söylemiyordu neler yaptığını... Sonra anladık ki, herkes bizim gibi yapmış. "Nasıl olsa birileri bir şeyler yapıyor" moduna girmişler. Çok az ürün vardı bu yıl. Hatta, demo kategorisinde hiç katılım olmaması bence bir ayıptı katılımcılar için... 2013'te bu durumun herkesi ateşleyeceğini ve çok sayıda ürün göreceğimizi umuyorum...
Cumartesi akşam oldu ve karınlar acıktı. Gruplar halinde yemeğe çıkıldı. Yemekler yendi, sohbetler edildi. Ama karınlar doyamadı bu yıl. Tüm Cumartesi gecesini tıkınmakla geçirdik desem yeridir. Doyamadık bi türlü... Açlığımızı bol bol dondurma yiyerek ve redbull içerek gidermeye çalıştık... Starbucks kahvelerini gören birkaç kişi olduğu rivayet edildi bi ara. Bulamadık kendilerini...
Sonra bi kedi gördüm... Shax'ın yemekten dönüşte sarkıntılık ettiği kedilerden biri parti mekanını bastı. Parti bitene kadar da ayrılmadı. Hayatımda bu kadar sırnaşık bir kedi görmedim. Laptopların üzerinde mi gezmedi, milletin kucağına mı atlamadı. Masaların üzerine mi yatmadı. Ödüllerin arasına mı karışmadı... Yapmadığı iş kalmadı parti boyunca. Bir ara dondurma yerken gördüm hatta kediyi...
Sabaha karşı girişteki bankları karşı karşıya yerleştirip sohbete başladık. 3-4 kişi başlanan sohbeti görenler bize katıldı. Uykusuzluğun doruklarında olduğum için neler konuştuğumuzu pek hatırlamıyorum. Ama güzel sohbet oldu sanırım...
Pazar sabahı Emirgan Sütiş kahvaltı planımız iptal oldu. Uykusuzluk kahvaltı fikrinden vazgeçirdi bizi. Herkes bir köşede kestirdi bi süre. Öğlen saatlerinde Shax'ın bize verdiği ıspanaklı börek sözünü hatırladık açlığın da etkisiyle. Shax baskılara dayanamadı ve bize ıspanaklı börek ısmarladı. Böreklerimizi yedikten sonra yaptığımız "boktan" sohbet oldukça derindi...
Pazar günü yarışmaları saat 15 gibi başladı ve çok az sayıda ürünün yarışmalara katıldığını görmek, beni ve diğer herkesi üzdü. ılüstrasyon kategorisinde yarışan "Yumuşak ıniş" adlı ürünümüz büyük bir çekişmenin yaşandığı 1 katılımlı yarışmada birinci olmayı başardı... Demo yarışmasına katılım olmadı! Bir demo partide demo yarışmasına katılım olmaması kötü oldu. 2013'te Zomco'dan bir demo olacak kararı aldık hemen...
Compo'lara katılımların azlığını bir kenara koyarsak, yine güzel ve zevkli bir parti oldu. Bir sonraki parti için gün saymaya başladım bile... Tüm parti organizatörlerine ve işlerini çok büyük bir enerji ve profesyonellikle yapan Compec ekibine teşekkür etmek gerek. 2013'te uykumu almış halde partiye katılabilmeyi ümit ediyorum...
2008'deki ilk katılımımızdan bu yana Zomco olarak 7DX partilerine her yıl en az bir ürün ile katılmaya özen gösteriyoruz. 2009'da wild ve oyun kategorilerinde, 2010'da piksel grafik ve wild kategorilerinde, 2011'de ise piksel grafik ve demo kategorilerinde ürünlerle partiye katılım göstermiştik. Compo'lara katıldığımız ürünlerin hemen hemen tamamı beğeni alınca da mutlu olmuştuk. Ancak bu yıl bir sorunumuz vardı. Ne yapacağımıza karar verememiştik!
Partinin başlamasına 15 gün kala ne bir ürün ne de bir projemiz vardı. Hal böyle olunca, beni; "bu yıl da sadece partinin tadını çıkaralım. Her yıl bir ürünümüz olmak zorunda değil ya" düşüncesi aldı. Ancak bu durumda da Yatuyu'yu partiye gelmeye ikna etmem pek kolay olmayacaktı. "Du bakalım, buluruz bi şeyler" deyip, düşünmeye başladım.
"Yine bir Amiga oyunu mu hazırlasam" dedim, ancak bu yıl Matahari'nin gizemli Amiga oyununun 7DX'e katılma olasılığı beni bu düşünceden vazgeçirdi. Zira, Ref'in (ya da Alco'nun) söylediğine göre bu oyun çok iyi bir oyundu ve benim 3-5 günde hazırlayacağım oyun o oyunun yanında düdük gibi kalacaktı. Bu yıl hiç oyun yazmamak daha iyiydi. (Matahari'nin oyununu partide göremedik tabii. Oyun halen gizemini koruyor.)
Kafamda hiçbir fikir yokken, partiye birkaç gün kala başlanacak bir demo da rezalet olurdu. Sonra aklıma başka bir şey geldi. 7D9'da oyun kategorisinde yarışan Tutelage adlı Amiga oyunumuz için birkaç dakika içinde bestelediğim o müthiş, Kemal Sunal film müziği tadındaki şaheser(!) beni cesaretlendirmiş olsa gerek, bir chip mod hazırlayabileceğimi düşündüm. Tabii son güne kadar ortaya hiçbir şey çıkaramadım. Bu da gol olmadı.
Aynı işhanında işyerlerimiz olan Squidward, 3D grafik tasarımlar yapar. Onun bürosuna gidip gelirken, Squidward'ın bir uçak modellediğini gördüm. Onun can sıkıntısından modellediği bu uçağın bambaşka bir işe yarayacağını Squidward o sırada bilemezdi tabii. Ona 7DX parti mekanının dışarıdan çekilmiş bir iki fotoğrafını verdim. "Burada gördüklerini de modeller misin" diye sordum. Pek kolay olmasa da Squidward'ı ikna etmeyi başardım. Uçağı 7DX parti mekanına indirecektik ve bu ürünü ilüstrasyon kategorisinde yarışmaya sokacaktık. ışte, sonunda ilk ürünümüzün ne olacağı belli olmuştu. Diğer taraftan, ilk ve son kez 7D9'a katılma fırsatı bulabilen ve uzun zamandır görüşme fırsatı bulamadığım Yaren'in de partiye gelmesi için onu ikna etmeye çalışıyordum. Yaren eski bir c64 coder'ı (hmm, sanırım ona bir c64 hediye etmeliyim) aynı zamanda çok iyi bir müzik adamıdır. Acaba parti için o da bir şeyler hazırlayabilir miydi? Aradım, sordum. MP3 kategorisinde yarıştırabileceğimiz bir ürün hazırlayabilir miydi?
Partiye sadece bir hafta kalmıştı ve biliyordum ki Yaren birkaç saat içerisinde bile harikalar yaratabilen bir adamdı. Teklifimi kabul etti. Son dakikaya kadar imkanları zorladıysa da ne bir şeyler üretmeye, ne de partiye gelmeye fırsat bulabildi. Böbrek taşı düşürmekle meşgul olan Yatuyu'dan sonra Yaren de partiye gelemiyordu. Fakat o da ne idi. Yatuyu son anda taşını düşürdü ve partiye gelmeye karar verdi. Bu kararı beni çok şaşırtmıştı. Zira Yatuyu son iki yıldır her türlü organizasyona katılacağını beyan eder ama son dakikada bir bahane bulup bizi ekerdi. Yatuyu geleceğini söylediğinde, Maya kehanetinin gerçek olabileceğini düşünmeye başlamıştım. Ama Yatuyu yine yapacağını yaptı ve yola çıkmamıza 1 saat kala golünü atarak bizi ekme geleneğini sürdürdü.
Partiyi internet üzerinden canlı yayınlayalım fikrine kapılmıştık partiye iki hafta kala. Bunun için bir handycam kamera, bir tripod ve bir capture kartı yeterli olabilirdi. Kameramız hazırdı ama AV kablosu yoktu. Uyduruk bir kabloyu son güne kadar temin edemedik. Son gün bulabildik kabloyu. Tripod'u Squidward getirecekti ama o da partiye gelmekten vazgeçince tripodu ondan alıp partiye getirme görevi bana kaldı. Cuma gecesi tripodu almayı unuttuğumu fark edince, partiyi canlı yayınlama hayallerimiz suya düşmüş oldu. Neyse ki parti profesyonel ekipmanlarla doğru düzgün bir şekilde canlı yayınlandı internet üzerinden. Bence bu her yıl yapılmalı ve hatta daha da güzel bir şekilde yapılabilmeli...
15 Aralık Cumartesi sabahı saat 6 gibi, ben, Diabolik (Behlül) ve Bertem Zonguldak'tan yola çıktık. Yola çıkmadan önce hafif bir kahvaltı ettik. Parti mekanında bizi bekleyen poğaçalara karşı mahcup olmamalıydık. Ancak, parti mekanına ulaştığımızda bizi bir sürpriz bekliyordu. Bu yıl poğaça yoktu! Poğaçasız bir 7DX nasıl olabilirdi! Bu gerçeğe alışmakta güçlük çektim ama kendimi toparlamayı başardım. Cumartesi saat 11:30 gibi parti mekanındaydık. Her yıl olduğu gibi, organizatörler, Compec ekibi ve sabah saatlerinde mekanda görmeye alıştığım yüzleri gördüm. Mutlu oldum. 7DX'e geldiğimde kendimi evime gelmiş gibi hissetmeye başladım. Hoşuma gidiyor bu his. Hydrogen, Skate, Endo, Ragnor, Ragnor'un laptopu üzerinden Nightlord ve mekandaki diğer birkaç kişi ile selamlaşıp, kısa sohbetler ettikten sonra kendimize bir yer belirledik. Sanırım geçen yıl da aynı yere konuşlanmıştık. Partiden önceki son 24 saati uyumadan geçirmeyi alışkanlık haline getirdiğim için, kıyılarda köşelerde bir yer tutmak, uykusuzluğun etkisinden kaynaklanıyor olsa gerek.
Saatler ilerledikçe parti mekanı dolmaya başladı. Ancak bu yılki katılım geçen yıldan daha az gibi geldi bana. Geçen yıl daha kalabalık ve çoşkuluydu sanki parti. Öğlen saatlerinde Alco ve Shax geldiler. Shax'ın elinde bir boru vardı. Ya da benim uykusuzluğum beni o şeyin boru olduğuna inandırıyordu. Borunun içinden bir afiş çıktı. Retrojen afişi. (R harfinden bahsetmiyorum) Sonra, parti mekanına gelmek üzere yola çıkmış olan Ref ile telefonda konuştuk. "Yarım saat içerisinde oradayım" dedi. Bunu söyledikten 3 saat kadar sonra geldi. (Ref'in o sırada yaşadıkları için bkz. Ref'in parti raporu)
Alco partiye Amstrad ve Oric getirmişti. Artık gelenek olduğu üzere Amstrad'da Batman demosunu birkaç kez izledikten sonra, Oric'in marifetlerine geçtik. Ref'in getirdiği Spectrum'a dokunmadım. Aman dedim elimde falan kalır sonra. Canı burnunda aletler zaten bu Spectrum'lar. A590'lı Amiga'sını kurcaladım biraz. Hatta bir ara bi delilik edip, Ref'in getirdiği ikibuçuktan üç inç tv'ye bağlı halde çalışan A500'de Amos açmaya kalkıştım. Ekrana 5 dakika kadar odaklanmışım. Gözlerimi tekrar normale döndürmek birkaç dakikamı aldı. "Bu oyunu yazan adam kör oldu" dedirten bir oyun yazacaktım oysaki...
Beni gören herkes bu yıl Zomco'dan ne gibi bir sürpriz geleceğini soruyordu. Sadece küçük bir ürünümüz olduğunu söylediğimde kimse bana inanmadı. "Yok yok... Kesin bir şeyler vardır yine sizde" dedi herkes. Ben de bana soranlara sordum, "sizde ne var bu sene" diye. Herkeste bir gizem, herkeste bir dut yemiş bülbül edası vardı. Kimse söylemiyordu neler yaptığını... Sonra anladık ki, herkes bizim gibi yapmış. "Nasıl olsa birileri bir şeyler yapıyor" moduna girmişler. Çok az ürün vardı bu yıl. Hatta, demo kategorisinde hiç katılım olmaması bence bir ayıptı katılımcılar için... 2013'te bu durumun herkesi ateşleyeceğini ve çok sayıda ürün göreceğimizi umuyorum...
Cumartesi akşam oldu ve karınlar acıktı. Gruplar halinde yemeğe çıkıldı. Yemekler yendi, sohbetler edildi. Ama karınlar doyamadı bu yıl. Tüm Cumartesi gecesini tıkınmakla geçirdik desem yeridir. Doyamadık bi türlü... Açlığımızı bol bol dondurma yiyerek ve redbull içerek gidermeye çalıştık... Starbucks kahvelerini gören birkaç kişi olduğu rivayet edildi bi ara. Bulamadık kendilerini...
Sonra bi kedi gördüm... Shax'ın yemekten dönüşte sarkıntılık ettiği kedilerden biri parti mekanını bastı. Parti bitene kadar da ayrılmadı. Hayatımda bu kadar sırnaşık bir kedi görmedim. Laptopların üzerinde mi gezmedi, milletin kucağına mı atlamadı. Masaların üzerine mi yatmadı. Ödüllerin arasına mı karışmadı... Yapmadığı iş kalmadı parti boyunca. Bir ara dondurma yerken gördüm hatta kediyi...
Sabaha karşı girişteki bankları karşı karşıya yerleştirip sohbete başladık. 3-4 kişi başlanan sohbeti görenler bize katıldı. Uykusuzluğun doruklarında olduğum için neler konuştuğumuzu pek hatırlamıyorum. Ama güzel sohbet oldu sanırım...
Pazar sabahı Emirgan Sütiş kahvaltı planımız iptal oldu. Uykusuzluk kahvaltı fikrinden vazgeçirdi bizi. Herkes bir köşede kestirdi bi süre. Öğlen saatlerinde Shax'ın bize verdiği ıspanaklı börek sözünü hatırladık açlığın da etkisiyle. Shax baskılara dayanamadı ve bize ıspanaklı börek ısmarladı. Böreklerimizi yedikten sonra yaptığımız "boktan" sohbet oldukça derindi...
Pazar günü yarışmaları saat 15 gibi başladı ve çok az sayıda ürünün yarışmalara katıldığını görmek, beni ve diğer herkesi üzdü. ılüstrasyon kategorisinde yarışan "Yumuşak ıniş" adlı ürünümüz büyük bir çekişmenin yaşandığı 1 katılımlı yarışmada birinci olmayı başardı... Demo yarışmasına katılım olmadı! Bir demo partide demo yarışmasına katılım olmaması kötü oldu. 2013'te Zomco'dan bir demo olacak kararı aldık hemen...
Compo'lara katılımların azlığını bir kenara koyarsak, yine güzel ve zevkli bir parti oldu. Bir sonraki parti için gün saymaya başladım bile... Tüm parti organizatörlerine ve işlerini çok büyük bir enerji ve profesyonellikle yapan Compec ekibine teşekkür etmek gerek. 2013'te uykumu almış halde partiye katılabilmeyi ümit ediyorum...