ıskenderun’dan Fransa’ya üç boyutlu tepki: Ermeni mezalimi anıtı
Dönemin Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, 2001 yılında sözde Ermeni soykırımını tanıyan Fransa’ya, ‘Soykırım Anıtları’ ile karşılık verileceğini söylemiş, Ermeni zulmü yaşanan bölgelerdeki illere dikilecek anıtlar için projelerin hazır olduğunu duyurmuştu.
Çakmakoğlu, bu illeri tek tek işaret etmiş, projelerin ilkinin hazır olduğunu, yerini belirlediklerini söylemişti. Bu konuşmadan iki ay sonra toplanan ıskenderun Belediyesi Meclisi, soykırım anıtı yapma kararı aldı. Devletin zirvesinden işaret edilen kent, Fransızların işgal ettiği Hatay’dı. Altı yıl sonra 24 Nisan’da Ermeni dernekleri Paris yakınlarındaki sözde soykırım anıtı önünde toplanırken, aynı saatlerde ıskenderun’daki Fransız-Ermeni Mezalimi anıtının örtüsü devlet töreniyle indirildi. Böylece, soykırım meselesinin tarihçilere bırakılması yerine anıt dikme yarışına Türkiye de katılmış oldu. Ancak yoğun gündem, Ermenilerin de yaşadığı kentteki bu olayın gözlerden uzak kalmasına neden oldu. Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob, bu girişimin nefret tohumlarının yayılmasından başka hiçbir işe yarayacağını söylüyor. 16 metrelik anıtta “Dostum isen, dost bağına Ermeni / Düşmanımsan unutma! Ben Türk’üm, sen Ermeni.” ifadeleri var. ıskenderun’dan sonra Kozan Belediyesi de soykırım anıtı yapma kararı aldı ve çalışmalar sürüyor. Fransa’daki Ermeni dernekleri 24 Nisan’da başkent Paris yakınlarındaki sözde soykırım anıtı önünde toplanarak gösteri düzenlerken, aynı saatlerde ıskenderun’daki 16 metrelik Fransız-Ermeni Mezalimi anıtının örtüsü devlet töreniyle indiriliyordu. Soykırım iddialarını kabul eden Fransa, Türkiye’de dikilen bir anıtta ilk kez soykırım suçlusu ilan edildi. Ancak Ankara’nın sıcak gündemi bu olayın gözlerden uzak kalmasına neden oldu.
Dışişleri Bakanlığı’nın sessiz kaldığı anıtın açılış törenine ıskenderun Belediye Başkanı Mete Aslan, ıskenderun Kaymakamı Cengiz Horozoğlu, Dörtyol Kaymakamı Hayri Sandıkçı, ıskenderun Deniz Üs Komutanı Deniz Kurmay Kd. Albay Reşat Küçükerol, ışçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Esinoğlu, DYP Genel Sekreteri Prof. Dr. Kamil Turan, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. şerefettin Canda, Azerbaycan Devlet Bakan Yardımcısı Valied Hacibey, çok sayıdaki yöre belediye ve siyasi parti başkanı, sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Törende konuşan Belediye Başkanı Mete Aslan, geçmişte Fransızların Ermeni taşeronlarıyla birlikte Hatay, Adana, ıslahiye bölgesine yöneldiklerini, önlerine kim geldiyse savurup attıklarını söyledi. Anıtın yapılması kararının 2001 yılında oybirliğiyle alınmasına rağmen bugüne kadar sabrettiklerini, Fransa’nın tavrında değişiklik olmadığı için dikmeye karar verdiklerini belirten Aslan, “Biz Türk Milleti olarak çok sabırlıyız, çok onurluyuz ama bıçak kemiğe dayanırsa da işte büyük önderimiz Atatürk’ün yaptığı gibi şahlanır yine bunlara hadlerini bildiririz. Ve diyoruz ki Fransa’ya sen burada yamyamlık yaptın... Eğer tarihimizi bilmezsek, eğer geçmişimizi hatırlamazsak yarın dedemizi kimin öldürdüğünü, bu memleketin toprağında kimlerin yatıp yatmadığını maalesef bilmeyiz.” dedi. Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan’a Türk vatandaşı olduğu için davetiye gönderdiğini söyleyen Aslan şunları söyledi: “Bu mesele bir Ermenilik, Müslümanlık meselesi değildi, bu bir Türklük meselesiydi. Onu burada görmek isterdim. Biz Türkiye’de yaşayan bütün vatandaşlarımızı bağrımıza basmışız. ışte biz bu kadar hoşgörüyle bakarken her gün gömdüğümüz şehitler, memleketlerinde ana kucağında haykıra haykıra mezara verilirken hiç kimseden böyle bir feryat duymadık. Elbette Malatya’daki, Trabzon’daki katliamı hepimiz kınıyoruz, nefretle kınıyoruz. Hiçbir Müslüman Türk insanının bunu tasvip etmesi mümkün değildir. Ancak acaba Ermeni, Fransız, Ermenistanlı Ermeni, Katolik, Protestan,Alman günlerce her gün gömdüğümüz şehitlerin ölümüne neden bu tepkiyi göstermiyorlar, neden bu saygıyı göstermiyorlar ve Anadolu’yu bölmek için destekledikleri bu lanet PKK’ya destek veriyorlar.” Konuyla ilgili görüşlerini almak istediğimiz Fransa Büyükelçiliği, Türkiye’de yerel yönetimlerin aldığı kararlarla ilgili hergangi bir yorumda bulunmayacaklarını bildirdi. Bu arada ıskenderun’dan sonra Kozan Belediye Meclisi, ocak ayında işgal yıllarında ilçedeki Türklerin, Ermeniler tarafından fırınlarda yakılması ve katledilmesini hatırlatacak soykırım anıtı yapılması kararı almıştı. Kozan’da anıtın yapımıyla ilgili hazırlıklar sürüyor. Öte yandan, Fransa Devleti’ne karşı, ögretmen Osman Özay ve Yavuz Menderes Canbolat’ın Avrupa ınsan Hakları Mahkemesi’nde (AıHM) açtığı 2 milyar Euro’luk maddi ve manevi tazminat davası ile ilgili süreç işliyor. AıHM, işgal davasını ‘usulen’ kabul etmişti.