Gönderen Konu: 7dx 2010: Parti Sonrası  (Okunma sayısı 52618 defa)

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #60 : 03.01.2011 12:18:50 »
Hızlı düğmeleri aç

devreci

İleti: 75

Çevrimdışı
  • **
  • Jr. Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.devreci.com
paradox: her sene partiye iki üç ürün göndererek benim gibi birçok scener tarafından kıskanıldığını biliyorsundur heralde :) oyununu beğenmedim ama demon gerçekten güzeldi. ragnorun yarışmasına gönderdiğin daha güzeldi

bende bu sene bişeyler hazırlamıştım ama yetiştiremedim orgalardan özür diliyorum, yarı buçuk halleriylede göndermeye kıyamadım kaliteli çalışmalardı hayvanlık edip birsürü ürüne başladım ama yemedi, bikaç hafta sonra sitede çıt çıkmadığı günlerde bitirdikçe yayınlarım hiç değilse biraz heyecan olur

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #61 : 03.01.2011 13:18:52 »
Hızlı düğmeleri aç

skate

İleti: 5.245

A Sinner Scener
Çevrimdışı
  • Administrator
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.akaydin.com/
Yalnızca BlitzBasic ile ilgili konuda uzun uzun yorumlarımı yapmak istiyorum. Çünkü bu gerçekten önemli bir konu ve siyah ya da beyaz değil de daha çok grilerde kalan bir kısım.
 
Öncelikle BlitzBasic'e özel olarak net bir açıklama yapmam lazım. BlitzBasic scripting dili değildir. Hatta BlitzBasic bir runtime'a bile gerek duymadan, ek bir dll bile gerektirmeden native Windows executableları üretebiliyor. Bu durumda yarışma kurallarına aykırı hiçbir durum söz konusu değildir. Biz örneğin Flash ile yapılmış bir demonun Demo kategorisinde değil de Scripting kategorisinde yarışması gerektiğini düşündüğümüz için öyle bir kural koyduk. Ama BlitzBasic kesinlikle scripting dili özelliği taşımıyor. Eğer "Basic"i dil olarak scripting dillerinden sayıyorsanız Basic dilleri genellikle "interpretted" diller olarak bilinirler ancak scripting dili değillerdir. Ancak elbette ki scripting dili olarak da kullanıldıkları durumlar mevcuttur.
 
Visual Basic 6.0 ile yapılmış bir exe demo yarışması için "legal"dir. Hemen hemen birebir aynı kodu VBS uzantılı bir dosya koyup script olarak yayınlarsanız legal değildir.
 
Bu noktada parti kurallarını unutup, scene geneline bakmamız gerekiyor. Scene'de Visual Basic 6.0 ile bir demo kodlayabilir ve yayınlayabilirsiniz. Benzer şekilde DarkBasic, PureBasic, BlitzBasic gibi dillerle de hazırladığınız demoları yayınlayabilirsiniz. Eğer ürün üzerinde tartışılmaya değecek kalitede bir ürün değilse büyük olasılıkla kimse hangi dilden yazıldığını sorgulamaz bile. Yani tüm dillerden kolaylıkla yapılabilecek bir ürünü kimse sorgulama ihtiyacı duymaz. Ancak içinde dikkat çekici bazı efektler, öğeler barındıran bir ürün varsa ya da ekranda görünen şeyi sıfırdan yapması zorken içinde hazır öğeler barındıran bir dil ya da kütüphane ile yapması çok kolaysa insanlar bu durumda dili / hazır kütüphaneleri sorgulamaya başlarlar.
 
Scene'de bir gerçek vardır ki "Basic" ile biten diller yarı ön yargı, yarı haklı bir biçimde kabul görmezler, eleştirilirler. BlitzBasic de bunlara dahildir. Ancak bir de "kategori" çok önemlidir. Eğer ürün fullsize demo kategorisinde yarışıyorsa BlitzBasic kullanımı da çok aşırı önemli değildir. Sebebi ise 64k, 4k, 1k, 256b gibi kategorilerin varlığıdır. BlitzBasic gibi bir dili kullanarak kaliteki bir 64k, 4k v.s. yapmanız imkansızdır. Bu nedenle gerçekten low level dilleri kullananların en üst derecede yeteneklerini sergiledikleri kategoriler bunlardır. Bu kategorilere girmeyen ürünler 30 MB'ları bulduklarında bunun ne kadarı 3d object, image, audio v.b. datalardan oluşuyor, ne kadarı exe'nin size'ı, artık bu tartışılması anlamsız noktalara gelmiş bir durumdur. Önemli olan 30 MB'lık ürünün sonucunda ASD'nin demolarından birini mi yoksa ikinci kez izlemek istemeyeceğiniz bir ürün mü gördüğünüzdür. Bu bağlamda full size demolarda kullanılan dil en üst derecede önem taşımaz. Yine de arada birçok scener BlitzBasic kullanıldığını gördüğü anda hiç tereddüt etmeden, demonun içeriğine dahi bakmadan thumb down verip olumsuz yorumda bulunacaktır. Bu o dilleri kullanırken kişinin aldığı bir risktir.
 
Bunların haricinde organizatör olarak yapacağım her yorum yanlış ya da taraflı algılanabileceği için birşey söylemek istemiyorum. Sadece senelerdir yaptığım gibi bu sene de şahsen oy kullanmadım, bunu belirtmek istiyorum.

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #62 : 03.01.2011 15:19:38 »
Hızlı düğmeleri aç

endo

İleti: 687

Çevrimdışı
  • Administrator
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.moldibi.com
Alıntı
Öncelikle Script dili yok deniyo ve blitz gibi bi oyun kütüphanesiyle..


Skate yeterince açıklamış gerçi ama ben de kısaca değinmek isterim. Demo kategorisine scripting dilleri ile katılım kabul etmiyoruz. Yani yayınlandığı platformun native uygulaması olarak çalışması gerekiyor ürünün.

Buradaki yanlış anlama, Blitz'in bir scripting dili olduğu ve bir oyun kütüpanesi olduğu. Bunların ikisi de doğru değil. Blitz de interpreter gerektirmeyen, native exe'ye compile edilen bir dil. 2D ve 3D desteğinin iyi olmasından dolayı daha çok oyun yapanlar kullanıyor, ancak aslında genel amaçlı bir dildir.

Scene'de "demo dediğin C ile yazılır" anlayışının hakim olduğu bir gerçek. (Hoş, 85-95 arası yıllarda Amiga'da C ile demo yapmaya çalışanlara gülünürdü, assembly öğrenemeyenlerin kullandığı dildi C) Bu durumu değiştirmemiz pek olası değil elbette.

Diğer taraftan C'nin artık ne kadar low level olduğu da ayrı bir tartışma konusu, az önce Assembly 2003'te 4KB'de birinci olan demoyu izledim, çok hoş, güzel, C kodları da yayınlanmış;

glBegin..., glMatrix.., glRotate... bir miktar da sin/cos.

Burada akla şu sorular geliyor tabii: o halde bu demo değersiz mi? başka dilden bu gl komutlarını çağırınca neden değersiz oluyor? sistemde opengl olmayınca demo çalışmaz, o zaman nasıl 4kb oluyor? vs. vs.

Kendi adıma şu kadarını söyleyebilirim,
Assembly olmayan hiçbir dil benim gözümde + değer katmaz, benim saygı duyduğum algoritmadır (+tasarım, sunum vs. tabii ki)
(edit: software render olan herşey ++ değer katar, o ayrı!!)

Tarafsız bişey yazayım diye başladım ama olmadı :)
- endo of glance -

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #63 : 03.01.2011 18:28:43 »
Hızlı düğmeleri aç

skate

İleti: 5.245

A Sinner Scener
Çevrimdışı
  • Administrator
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.akaydin.com/
Tüm ürünler pouet ve csdb'ye upload edilmiş, parti sitesindeki sonuçlar sayfasına da ilgili linkler eklenmiştir.
 
http://www.7dx-party.org/2010/tr_sonuclar.php
 
Ufff, puff. Bitti gibi di mi?
 
Not: Pouet'de bazı ürünlerin platform, tip, compo category v.b. bilgilerinde hatalar mevcuttur. Bunları adminlere ilettim, düzeltilecek.

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #64 : 04.01.2011 01:17:48 »
Hızlı düğmeleri aç

nightlord

İleti: 1.085

Çevrimdışı
  • Administrator
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.nightnetwork.org
millet pouet ve csdb'de urunlere feedback vermeyi unutmayin

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #65 : 04.01.2011 02:41:59 »
Hızlı düğmeleri aç

nightlord

İleti: 1.085

Çevrimdışı
  • Administrator
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.nightnetwork.org
Pixel Grafik Yarışması
 
Moganda
 
Savagery’nin başka birkaç çalışmasını daha önceden commodore.gen.tr forumunda görmüş ve beğenmiştim. O yüzden bu compodaki çalışmasını merakla bekliyordum.

Çok sevimli bir piksel işi. Bu çalışmayı karikatürizasyon ve tasarım açısından değerlendirirsek çok çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Karakter tasarımı bence şahane. Bir elde rakı öbür elde tesbih gerçekten çok leziz. Ayrıca genel kompozisyon, arka plandaki dünyanın yuvarlak olması, karakterin yüz ifadesi falan hep alkışlanacak güzellikte.

Öte yandan malesef pikselleme tekniği olarak bazı zaaflar var. Öncelikle beğendiğim bazı diğer pikselleme detayları arasında, bıyıklardaki tonlama, rakı bardağındaki cam hissi, karakterin sağ dizindeki tonlama var. Ancak grafiğin büyük bölümünde hiç anti aliassing yapılmaması grafiği amatör gösteriyor. Böyle karikatürize flat tonlamalı çalışmalarda bile yüksek kontrastlı renk sınırlarında (mesela gökyüzü ve ay arasında veya gokyuzu ve beyaz atlet arasında vs) mutlaka anti aliasing yapılmalı. Mesela karakterin şortundaki kıvrımları yaparken yapılan antı aliasing gibi.

Bu kenarlarda daha smooth bir tonlama ve daha hareketli bir tarama ile compoda başa güreşebilecek bir iş olabilirdi. Bence bu haliyle de daha yukarıda olabilirdi. Savagery’ye tebrikler.

F16
 
Enteresan bir çalışma. Benim çok tarzım sayılmaz o yüzden yazacağım çok birşey yok. F16’nın formu çok ustaca yapılmış. Bulutlar ve güneş de öyle. Zemindeki tonlama da amaca uygun.

Duyduğum kadarıyla bu çalışma Octopus tarafından çook uzun yıllar önce yapılmış. Zaten 90’larda bir oyunun yükleme grafiği olabilecek nitelikte ve atmosferde bir çalışma. Belki Octopus tekrar piksel yapmaya döner.

Hydrogen’s C64
 
Tek kelime ile muhteşem bir piksel işi. Klavye tuşlarındaki inanılmaz piksel tekniği, monitör ve kasadaki gölge ve parlamalar inanılmaz usta işi. Ben parti boyunca Arcane ile bir iki kere muhabbet edebilmiştim, bir ara “neyse ben pikselime döneyim” diyerek kalktığında heyecanlanmıştım, “ne yapıyor acaba” diye.

Resmen makine ekrandan fırlayacak gibi görünüyor. Kontrast ile bu kadar ustaca oynanabilirdi.

Hala klavyeye baktığımda oradaki tuşları nasıl piksellediğine akıl sır erdiremiyorum. ınanılmaz bir ustalık.

Bu arada logo tasarımındaki güzelliği de es geçmeyelim. Özellikle a ve n harflerindeki simetri ve yeşil tonlardaki düşük kontraslı modernistik tarama çok hoşuma gitti.

Bu benim bu yarışmadaki favorimdi. Glance ürünü olduğu veya C64 ürünü olduğu için duygusal davranıyor olabilirim belki ama gerçekten inanılmaz ustalık fışkıran bir ürün olduğunu düşünüyorum. Arcane sen nasıl bir adamsın.

Rally Team
 
Yine çok iyi bir çalışma, arabanın formu kusursuz. Işık ve gölgeler çok çok iyi. Bazı detaylar çok çarpıcı. Mesela farlardaki tonlama, tamponun sol alt bölümündeki gölgeleme falan harika. Tahminen bir fotograf model olarak kullanılmış olmalı.

Arabanın muhteşemliğine karşın arka plandaki yol ve çalılar bana biraz zayıf kalmış gibi geldi. Deluxe paint’te bir fırça yapılıp hızla boyanmış. Tabi yine bu da 90 başlarından bir çalışma olduğu için o zamanın estetiğine göre değerlendirirsek bu normal.

Sanırım compoda bu resmi birinci yapan faktör arabanın kusursuz formu ve ışıklandırması oldu. Daha önce de dediğim gibi Octopus’un tekrar piksel yapmaya dönmesi dileğiyle.

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #66 : 04.01.2011 02:44:32 »
Hızlı düğmeleri aç

nightlord

İleti: 1.085

Çevrimdışı
  • Administrator
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.nightnetwork.org
Müzik Yarışması
 
Violin Edge
 
ılginç bir çalışma. Tam olarak ne yazacağımı belirlemekte zorlanıyorum. ılk dikkatimi çeken şey, başta ve sondaki rüzgar sesi efektini sevmediğim. Kompozisyon olarak fena bir parça değil. Kendini fazla tekrar eden yerler yok. Hayli dinamik bir akışı var.

Bana göre parçanın cok güzel bir parça olmasını engelleyen iki büyük eksik var. Birincisi mix. Özellikle orta bölümde kullanılan bütün enstrümanlar mid frekanslarda birbirine karışıyor. Ayrıca bas gitar sesinin daha açık olması gerektiğini düşünüyorum.

ıkinci büyük problem ise parçanın akılda kalıcı ön planda dikkat çeken bir melodisi olmayışı. Ben her zaman melodi olmasını savunan bir insan değilim bazen parçalarda armonik-kontrapunta sekanslarını çok severim. Fakat burada açık şekilde önde melodi olarak yazılmış sekanslar var. O sekansların yeterince güçlü melodiler olmadığını düşünüyorum. Çok fazla değişiyorlar, ve çok uzun atlamalar yapıyorlar.

Dolayısıyla aslında bayağı dinamik ve enteresan alt yapısı olan bir parça, daha usta bir mix ve daha odaklı melodiler ile çok daha iyi olabilirdi.


SOS
 
Daha Trance havalı bir parça. SOS sinyalini kullanma fikri ilginçti. Yine alt yapısı gayet atmosferik. Ritm için kullanılan padler hoşuma gitti. Lakin Leonard’ın diğer parçası kadar dinamik bir parça değil bu. Tabi bu birazda electronic müzik janrasının daha tekrarlı olmasından kaynaklanıyor.

Malesef Violin Edge’deki melodi problemi bu parçada da çok güçlü şekilde var. Bana göre Violin Edge, compoda SOS’in önünde yer almalıydı.

Her iki parçada da biraz acelecilik sezdiğimi söylemeliyim. Böyle oturulup bir akşamda 3 saatte yapılmış parça izlenimi var. Leonard arkadaşımıza naçizane önerim parçalara daha fazla zaman ayırması. Belki de bunları o da benim gibi partiye yetiştirmek için tam bitirmeden gönderdi bilemiyorum. Ama bence her iki parçanın da daha en az 3-4 saatlik işi var.


Puppets’ Show
 
Çok atmosferik ve usta bir girişle başlıyor parça. Derken 0:30 civarlarındaki garip pıtch bendler beni atmosferden kopardılar. şu genel iki sesli arpej, bas ve ritm davullar çok başarılı. Öne giren keman melodisi de yine biraz akılda kalıcılık açısından zayıf olsa da yeterince iyi.

2:08 civarındaki transpose parçaya çok lezzetli bir dinamik getirmiş. 2:30 civarındaki geri dönüş de öyle. 2:50 civarında giren 2 sesli melodi parçanın en akılda kalıcı melodisi.

Tümüne bakınca gayet beğendiğim, güzel ve atmosferik bir çalışma olmuş. Mix’te daha iyi olabilecek şeyler var ama bu hali de baya iyi. ıki sesli arpejin sağ ve sola dağıtılması güzel. Bas birazcık daha açık olabilir. En azından 1.50 civarında giren elektro gitar lead’den sonra zayıf kalıyor. Bası o bölümde biraz daha yükseltse daha iyi olurdu sanırım. Fakat seslerin ayrımı gayet iyi. Frekans slotlama başarılı. Müzikle ilgili bana göre iyileştirilebilecek son nokta parçanın son bölümündeki bateriler. Çok “bilgisayar baterisi” şeklinde kalıyorlar. Daha “human” olmaları gerekiyor bence. Bunun için vuruşların şiddetleri ve zamanlamaları daha dinamik yapılabilir.

Gayet güzel bir parça. Allamulax’ın ellerine sağlık


In the Morning
 
Slowhand’in dönüşü bence kelimenin tam anlamıyla aslan gibi oldu. Slowhand zaten sound olarak çok iyi bir SID müzisyeni. Ben asıl Rising’deki müziğe daha çok vuruldum ancak In the morning de gayet güzel bir parça.

Bana göre tek eksiği bütün parçanın aynı ritm ve akor dizisi önünde devam etmesi. Sanırım kısa zamanda compoya yetiştirilmek için yapılmış olması yüzünden böyle bir durum var.

Fakat buna karşın compoda daha aşağıda yer alan parçaların neden önüne geçtiğinin çok basit bir nedeni var. Melodiler. Gayet leziz ve akılda kalıcı melodiler ile parça dinleyiciyle hemen bir bağ kuruyor.

Sağlam bir parça. Daha nicelerine diyorum.
« Son Düzenleme: 04.01.2011 04:20:35 Gönderen: nightlord »

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #67 : 04.01.2011 04:15:55 »
Hızlı düğmeleri aç

nightlord

İleti: 1.085

Çevrimdışı
  • Administrator
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.nightnetwork.org
ıllüstrasyon Yarışması
 
Dragon
 

Bence compolardaki en ilginç ürünlerden biriydi bu. Çok başarılı karakterler var yine bu resimde. Ekrana böyle bir karede canlı, huyu suyu olan karakterler koyabilmek gerçekten yetenek istiyor ve resim sanatının bence en tanımsız ve büyülü yönlerinden biri bu.
Teknik olarak da dikkatimi çeken boyamada kullanılan enteresan texturelar ve büyük dragonun bazı bölümlerindeki blur kullanımı oldu. Çizgiler de çok stilistik.
Çok eğlenceli bir çalışma. Caner Uyanık arkadaşımızın eline sağlık.

Siyam
 

Bu da yine çok enteresan texturelar kullanan bir çalışma. Ama yine dikkate ilk çarpan şey çalışmadaki karakterizasyon. Bas karakterin omzundaki dövmeden boynuna indirdiği gözlüklere kadar şahane bazı detaylar, arka plandaki dragonlar hep harika karakterizasyon örnekleri. Caner Uyanık arkadaşımızın gözle görülür bir “hikayelendirme” yeteneği olduğunu düşünüyorum.

Soldier
 

Önceki iki çalışmasından daha yoğun bir şekilde fırça tekniği kullanmış boyama için. Özellikle karakterin yüzündeki tonlamaya hayran oldum. Ayrıca be resimde kontrastların kullanımı çok güzel. Yüzdeki berrak tonlama ile vücudun geri kalanındaki daha bulanık boyamanın yarattığı kontrast da bence çok lezzetli. Yine hakim olarak soguk tonların hakim olduğu resimde yüz ve saçtaki sıcak renkler de çok güzel bir kontrast. Resimdeki genel ışık ve gölge yine çok başarılı
şunu söyleyerek bağlamalıyım. Bence bu üç eser bugüne kadar illüstrasyon dalında 7dx partilerine katılan en üzerinde uğraşılmış en iyi kaliteli ürünler oldu. Umarım seneye karşısına ona denk başka illustrasyonlar da çıkar.

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #68 : 04.01.2011 04:19:40 »
Hızlı düğmeleri aç

nightlord

İleti: 1.085

Çevrimdışı
  • Administrator
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.nightnetwork.org
Oyun Yarışması
 
The Last Soldier
 
 
 
Daha önceden örneklerini çok gördüğüm bir oyun mekaniği (XBOX Live Arcade’de en çok satılan oyunlardan bazıları). Bu oyun mekaniğinin iyi bir implementasyonu The Last Soldier. Müzik ve ses efektleri başarılı. Grafikler iş görüyor. Tek problem oyun dengelemede. Bu haliyle oyunda mermilerin gücünün veya atış sıklığının zayıf kaldığını düşünüyorum. Diğer bir sorun daha ikinci seviyede düşmanların çok hızlanması.
 
Tabi bir diğer problem de oyunun bir başlangıç ekranı olmaması. Her oyunda bir başlangıç ekranı olmalı. Exe’yi çalıştırdığımız gibi üzerimize saldıran düşmanlarla karşılaşmamalıyız.
 
Ancak bütün bunlara rağmen biraz daha efor ile cilalı bitmiş bir oyun haline getirilirse gayet zevkli bir oyun olur.
 
 
A Gentleman’s Duel
 
 
Bu oyunun mekanikleri ultra basit olmakla beraber, eğlenceli bir oyun. Fakat oyunun asıl çarpıcı tarafı bana göre grafikleri. Gerek başlangıç ekranının stilistik tasarımı gerek oyun ekranının güzelliği karşısında şapka çıkarıyorum.
 
Oyunun genel görüntüsü bana Monkey Island 3’teki banjo duellosu sahnesini hatırlattı.
 
Küçük de olsa cilalı ve bitmiş bir oyun. ışte oyun geliştirmeyle ilgilenen arkadaşların izlemesi gereken yol bu. Eğer vaktiniz az ise ve küçük bir oyun yapacaksanız, bu oyunu bitmemiş ve kalitesiz yapmak için sebep değil.
Bir başka deyişle, oyunun grafiklerinden, cilasından kısmayın. Oyun tasarımından kısın. Oyun mekaniği küçülsün. O küçük mekaniği de gerektiği kadar cilalayın. Gentleman’s duel bunun için ideal bir örnek.
 
 
Run Baby Run
 
 
ılker Görkem bu yıl da güzel bir remake ile karşımızda. Geçen yılki River Raid remake’i orjinal oyunun verdiği oynanış hissinin aynısını verdiği için çok dikkatimi vermişti. Bu yıl yaptığı Run Baby Run ile ilgili benzer bir yorumu yapabilecek tecrübeye sahip değilim. Nitekim bu oyunu zamanında Speccy’de oynamışlığım yok.
 
Lakin burada bir anlığına içimdeki C64 canavarını serbest bırakacağım uyarıyorum.
 
Abi bunun orjinali ne kadar kötü bi oyunmuş böyle yahu. Bu Speccy’nin kabus grafikleri, ancak böyle zavallı oyun mekaniklerine izin vermiş herhalde. Yazık bütün Speccy kullanıcılarına. Sarı siyah abi. Olur mu ya :)
 
Evet yeniden c64 canavarını zaptettikten sonra devam edelim. Sanırım ılker’in en büyük şanssızlığı remake’ini yaptığı oyunun orjinalinin çok enteresan veya ikonik (River Raid gibi) bir oyun olmayışı oldu. Ee işte speccy fanatiği Ref’in ipiyle kuyuya inersen böyle olur ılker (heheh selam Ref naber)
 
Tabi belki de bu zamanında ılker’in çok sevmiş olduğu ve yapmak istediği bir oyun olabilir, bilemiyorum. Ama parti compolarında remake oyunla katılırken bence daha tribüne oynanmalı. Daha çok kişinin bilme ihtimali olan oyunlar yapılmalı. ıhtimalen Atari veya C64 oyunları bu konuda en iyi adaylar.
 
Bunların dışında oyunun implementasyonu, ses efektleri, cilası tamamlanmış herşeyiyle bitmiş bir ürün olması ile benden çok büyük puan aldı. Ellerine sağlık ılker.
 
GMO
 
 
Bu oyunu sadece parti esnasında gördüğüm kadarıyla değerlendirebileceğim. Nitekim (tabii ki :) ) Ipad sahibi değilim.
 
Oyunda dikkatimi çeken şey, oyunun ne kadar cilalanmış olduğu idi. Swift Development ekibinin ellerine sağlık. Oyundaki fizik, grafikler, ve ses efektleri çok başarılı idi.
 
Tabi böyle bir oyunda en önemli olay aslında dokunma arayüzünün hissi ve akışkanlığı. Onun hakkında da ancak bir Ipad ele alıp oynayarak yorum yazılabilir. Malesef o imkanım olmadığı için bu konuda yorum yapamıyorum.
 
Sonuçta çok cilalı ve bitmiş olması ile benden yüksek puan alan bir çalışma oldu GMO.
 
Köy Korucusu
 
 
Bu oyunu önce makinemde çalıştıramadım. Ardından iki monitörden birini iptal edince çalıştı. Bu oyun enteresan bir oyun. şöyle ki alt yapısı teknolojik olarak bayağı detaylı. Yani 3d ortam yapılmış. Animasyonlar, frame rate, oyun kontrolleri falan gayet güzel. Fakat oyun çok kısa sürede bitip tadı insanın damağında kalıyor.

Başlangıç ekranındaki müziği de çok beğendim. Orada biraz daha detaylı bilgi verilse daha iyi olurmuş. Geberik kanı tam olarak nedir, insan sayısı ne demek. Nasıl level atlanıyor, süre ne kadar vs bir sürü soru havada kalıyor. Ancak bu ihtimalen partiye yetiştirilmek için yarım bırakılmış. Bitmiş halini görmek ve oynamak isterim.

GMO ve Run Baby Run kadar cilalı olmasa da teknik olarak daha dikkat çekici olduğu için partide o iki oyunun önüne geçmiş olduğunu sanıyorum. Benim oyum Korucu ve GMO için (Korucu tam bitmemiş hissi verdiği için) eşit olurdu.

Fakat oyun oynanışı gayet güzel. Bu bölümün kodunu beğendim. Burada beni rahatsız eden tek birşey oldu. O da tüfeğin ateş ettikten sonraki tepmesi. Bu tepme zank diye sabit piksel yukarıya kayma şeklinde oluyor. Bunun yerine hızlı ama anime edilmiş bir tepme daha iyi olurdu.

Oyunun bitmiş haline eklenebilecek çok güzel fikirler geliyor aklıma ama şimdi burayı kalabalık etmeyelim.

Dolayısıyla bence rahat bir birincilik alacakken bitmediği için birinciliği almakta zorlandı bu oyun. Eline sağlık Infect.
« Son Düzenleme: 04.01.2011 08:52:55 Gönderen: nightlord »

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #69 : 04.01.2011 08:55:22 »
Hızlı düğmeleri aç

nightlord

İleti: 1.085

Çevrimdışı
  • Administrator
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.nightnetwork.org
Demo Yarışması
 
X2010
 
Infect bu yıl da yeni bir demo ile karşımızda. Bu demo beş bölümden oluşuyor. Bazı çok basit hatalardan dolayı potansiyelinin tamamına erişemeyen bir demo olsa da yine de partiye artı değer sağlayan bir ürün.

Önce demodaki beğendiğim şeylerden bahsedeyim. ılk effektteki tünel duvarlarındaki texture etkileşimleri iyi bir efektti. ıkinci bölümdeki çöp adam skinning açısından her coderın geçmesi gereken bir nokta olduğu için olumlu (ki zaten Infect’in skinning yapabildiğini köy korucusu oyunundan da görebiliyoruz). Dördüncü bölümdeki tünel demoda post processing eksikliğinin göze batmadığı tek yer. Ve beşinci bölümdeki texture içine boyama efekti de güzel olmuş.

Fakat bu güzellikleri, bazı basit hatalar heba ediyor. Bunların birkaçını sayarak Infect’in sonraki demolarına yardımcı olmasını umuyorum.
· Başlangıçta müzik ve efektin senkronize başlamaması.
· ılk bölümde kameranın yeri ve kameranın front clip plane’ini keserek gelen prizmalar. Bu problem 4. Bölümde de var. Sahnedeki hiçbir geometri kameranın front clip plane’i ile hiçbir zaman kesişmemeli. Aniden geometrinin içinin açıldığını görmemeliyiz. Ve 3 boyutlu sahnelerde kameranın pek durağan olmamasında da fayda var
· ıkinci bölümdeki çöp adam animasyonunun sürekli olmaması. Burada sürekli bir walk-cycle kullanılsa çok daha iyi olurdu. Burada zemindeki yeşil/mor dama ve sütunlardaki yeşil sarı altıgenler, aceleyle bir grafikerin yardımının gerektiğini gösteriyor.
· Dördüncü bölüm bence demonun en iyi bölümü. Burada sadece iki problem var. Bazen halkaların içinden keçerken kamera halkayı clip ediyor daha önce de söylediğim gibi. Birde bölümün ortasında tam kamera target’ın yanından geçip arkaya dönüyor kamera. O noktadaki dönüş çok haşin. Kamera targeti da yavaşça oynatıp o dönüş daha yavaş yapılmalıydı
· Bitişte demonun paldırt diye bitmesi. En azından müziği fade out edip görüntüyü de siyaha fade ederek yumuşak bir şekilde bitmeliydi.

Bu yazdığım maddeleri yapmak sanırım Infect’in en fazla bir saatini alır. Ben bu demoya oylamada 6 verdim galiba. Bu dediklerim yapılsa 8 verirdim. Bu kadar basit düzeltmeler bazen bir demonun kalitesini çok farkettirebilir. Tamamen aynı kod, artı bir grafiker tarafından tasarlanmış texturelar, kamera hareketleri artı yukarıda bahsettiğim birkaç basit düzeltme ile bu demo bu yarışmayı rahat rahat kazanabilirdi.

Yine de gayet iyi bir demo ve Infect’in bundan önce yaptığı iki demodan da daha iyi. Parti raporunda daha önce yazdığım gibi, Infect’in artık fiziksel olarak partilere gelip scenerlarla tanışması lazım. Parti havasını soluması oradakilerle muhabbet etmesi ve bol bol demo seyretmesi lazım. şu an Infect’in bana göre eksiği artık “Teknik” değil “Demo Vizyonu”. Bu demo vizyonu da ancak bol demo seyredip bol bol başka scenerlarla etkileşerek geliştirilir.

Infect’in bir sonraki demosunu heyecanla bekliyorum.
 
 
NKEOKK
 
Resident sonunda bir demo ile geri döndü. Bu zaten kendi başına sevinmek için yeterli sebep. Bunun yanında demonun kendisi de küçük, iddiasız ama temiz bir demo. Ne yazık ki demoyu Win7 üzerinde çalıştıramadım. Dalgalanan küplerden sonra hata verip çıkıyor. O yüzden partide gördüğüm kadarıyla yorumlayabileceğim.

Öncelikle demin X2010’da daha iyi olabileceğini söylediğim ne vardıysa, onlar NKEOKK’de gayet iyi. Genel olarak renkler, zamanlamalar, akış, vs. Spritus’un tecrübesi sayesinde baştan iyi olmuş zaten. Demoda genel olarak hakim olan old skool tat da bütün efektlerce destekleniyor.

Efektlerin kodlanışı ve sunuşunda da herhangi bir pürüz yok. Dolayısıyla efektlerin zorlukları X2010’dan daha yüksek olmasa da sunuştaki hatasızlık yüzünden o demonun önüne geçti.

Demonun müziği benim için biraz problemliydi. Tam olarak demonun genel havasına uymadığını düsünüyorum. Demo daha oldskool bir demo, müzik ise daha modern experimental bir havada. Müzik daha old skool tekno veya en azından daha hızlı ritmli ve daha “loud” olsa demoyu daha iyi tamamlardı diye düşünüyorum.

Ancak Spritus ve Allamulax güzel bir ikili olmuşlar. Bu ikiliye bir de Tesla katılsa ne güzel olur diye içimden geçiriyorum.
 
 
Rising
 
Return grubu ilk “demosunu” ortaya çıkardı. Bugüne kadar iki intro çıkardıktan sonra Joker’in artık demo efektlerini gözüne kestirmesi, Norveç’ten Turtle’ın Ret’e katılması, Aegis ve Slowhand’in de grafik ve müzik desteği vermesiyle Rising için gerekli şartlar tamamlanmış. Skate’in de linking desteği ile 2010 yılında Türkiye’de kısa süre önce kurulmuş olan bir Commodore 64 grubu böylelikle ilk demosunu çıkarmış oldu.

Demo 4 effekt ekranı ve pek çok güzellik barındırıyor. En başta Basic ekranından demoya geçişteki ekranın karakter karakter dolup return logosu kalması çok şık olmuş ve demoyu hemen birkaç sınıf yukarı taşıyor. Plazma zoomer, yüzlerce defa yapılmış olan plazma efektine güzel bir özgünlük kazandırmış. Daha ilerideki demolarda 8x8’den daha küçük pikseller kullanan versiyonları da gelebilir. Sinus noktaları efekti çok temiz ve yeterince hızlı (50 fps’den biraz yavaş). Benim favori bölümüm ise son bölüm. Buradaki logo, üzerindeki renk geçişli çizgi ve asıl effekt olan 3 seviyeli starfield arkasında upscroll gerçekten tam anlamıyla çok şık. Bu partla ilgili çok küçük bir yorumum var sadece o da alttaki logonun ortalanmamış olması. Ama starfield efekti ve efektte yıldızların farklı renklerde olmaları vs. Bence çok çok güzel görünüyor.

Demodaki logolar, charsetler hep gayet profesyonel. Demonun akış hızı çok güzel. En basit bölüm olan greets bölümü bile gayet temiz ve özenli.

Son olarak demonun müziğine bayıldığımı söylemeliyim. Bas ve bateri kanalı, akor sesleri çok dolgun çok güzel. Öndeki filtreli lead ses ve melodiler çok çok ustaca. Hele o birkaç yerdeki işveli glide’lar yok mu. ınsanın içini ısıtan bir müzik. Bende böyle kalkıp dansetme arzusu bile oluşturdu.

Sonuç olarak aslanlar gibi bir demo. Artık bir giriş demosunun gerçekten ötesinde, gururla ayakta durabilecek bir orta-direk demo. Yani C64 scene’in aslında bana göre en çok ihtiyaç duyduğu demo türü.

Çok az farkla compoda NKEOKK’yı geride bırakan Rising yarışmayı kazansaydı da hiç şaşırmazdım. Return ekibine sonsuz saygılar ve önünüzdeki demolarda başarılar.

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #70 : 04.01.2011 08:58:22 »
Hızlı düğmeleri aç

nightlord

İleti: 1.085

Çevrimdışı
  • Administrator
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.nightnetwork.org
Yalnız Kovboylar
 
Son olarak katıldıkları compolarda tek kalan iki üründen bahsedeceğim.

Rasters (256 byte)
 
Malesef bu ürün hakkında yorum yapabilecek son adam benim belki de. Ne 256 bayt size coding olayından anlarım, ne de Speccy’den. Buna bir ara çaksa çaksa Ref bir review çakar.

Öz Desert Dream (Wild)
 
Eveeet geldik partinin en çok iz bırakan ürününe. Bilmeyenler için Desert Dream/Kefrens 90 başlarında Amiga’da çıkmış ve o dönemde efsane olmuş trackmo demolardan biriydi. Daha sonra 2007’de Chorus ve Resource C64 üzerinde de yapmıştı. Yani diyebiliriz ki demo tarihinin önemli kilometre taşlarından biridir. Hatta öyle ki hayatınızda toplam beş Amiga demosu görmüşseniz bunlardan biri kesin Desert Dream’dir (bir diğeri de Hardwired’dır... süperdir... bir de... neyse dağılmayalım)

ışte damarlarında Amiga kanı akan (valla kessen boing ball şeklinde kan damlaları düşüyo adamlardan) Zomco üyeleri, günlük hayatlarında video işleriyle ileri boyutta haşır neşir olsalar da beyinlerindeki piramitlerden ve uzay gemilerinden kurtulamamışlar. Ve sonunda Öz Desert Dream doğmuş.

Bir demoyu gerçek dünyada yapma fikri ilk değil, daha öncede çeşitli varyasyonlarını gördük. Burada öz desert dream’i özel kılan şey o fikir değil. O fikrin uygulanışı. Daha da doğrusu desert dream demosunun çeşitli efektlerini gerçek dünyada hangi objelerle gerçekleştirdikleri. ışte ürünün asıl dehası burada ortaya çıkıyor.

Öncelikle şu anda hala bu demoyu seyretmediyseniz bunu okumayı bırakıp hemen youtube’e gidin. Önce orjinal Desert Dream’i ardından Öz Desert Dream’i izleyin. ızlediniz mi? ... Hayır mı? Hadi kardeşim gidin izleyin. Sonra gelin okuyun yoksa bir sürü kahkahadan olacaksınız.

Eveet şimdi izlediğinize göre ben spoiler korkusu olmadan review’a devam edebilirim. Kağıt ucak, piramitler ve kamera hareketleri... Sünger... Bunlar hep çok iyi fikirler. Aradaki iğne batırılmış tenis topu, sonlardaki stres teli miydi neydi (şu spiral şeyden bahsediyorum) ve hele de masa örtüsü. Parti esnasında herkesin en çok güldüğü anlar oldu sanırım.

Amaaaaa hepsinden de daha çarpıcı bir an vardı ki... Tabii ki kuzu kelleden bahsediyorum. Demonun en epik anıydı gerçekten. O kuzu kellenin arkasında bayağı da emek varmış bu arada.

Emek demişken, bu ürünün arkasında tabii ki baya bir emek ve eminim ki daha da fazla komik hikayeler var. Bunları yakın bir zaman sonra çok daha detaylı okuyabileceğiz. Eski bir dostun geri dönmesiyle...

Zomco, geçen iki sene adım adım partiye katılımını artırmıştı. Bu yıl partiyi sallayan grup oldular. Bakalım seneye neler göreceğiz Zomcodan. Son olarak ünlü bir scener’ın da dediği gibi: ZOMCOOOOOOOOO....

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #71 : 04.01.2011 13:12:22 »
Hızlı düğmeleri aç

spritus

İleti: 933

Çevrimdışı
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://resident.tr-demoscene.info
yine zevkli bir review'a imza attığın için teşekkürler gecelerin lordu :) zevkle okudum.

bu arada ufak bir düzeltme : turtle'ın katıldığı grup Ret değil Return olacak. çünkü Ret isimli farklı bir grup daha var, karışmasın ;)

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #72 : 04.01.2011 13:22:22 »
Hızlı düğmeleri aç

yatuyu

İleti: 55

Çevrimdışı
  • **
  • Jr. Member
    • Profili Görüntüle
@nightlord: ismi aklına spiral sey dedigin; stres halkasi, isin zor tarafı suan oyuncakcilarda ve bir milyoncularda falanda bulunmuyor, kolleksiyonerin birinden ödünç aldık :D

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #73 : 07.01.2011 01:58:42 »
Hızlı düğmeleri aç

doMiNO

İleti: 13

Çevrimdışı
  • *
  • Newbie
    • Profili Görüntüle
Gecikmiş Parti Raporu:

Zomco olarak bizim için 7DX 2010 hazırlıkları 7D9 parti dönüşü Fatih Sultan Mehmet köprüsünden geçerken başladı. Seneye daha iyi işler çıkarmalıyız, ama acaba ne yapmalıyız, nasıl yapmalıyız şeklinde düşünürken, "seneye işimizi kesinlikle son güne bırakmayacağız" diye kesin bir karar aldık. Zira 7D9'da oyunu yetiştirmek için uğraşırken partinin tadını pek çıkaramamıştım ve bunu bir kez daha yaşamak istemiyordum...

Yatuyu ile birlikte Zonguldak'a döndükten sonra 7DA için neler yapalım diye kara kara düşünmeye başladık. Birkaç fikir ortaya atıp, daha sonra parti yaklaştıkça "bunlar çok zaman alır, seneye yaparız" diyerek ertelemeyi uygun gördük ve uzunca bir süre Yatuyu ile aramızda bir "geyik muhabbeti" şeklinde dönen "Öz Desert Dream" projesini hayata geçirmeye karar verdik. Gerçi Öz Desert Dream'i vücuda getirme kararını aldığımızda yanılmıyorsam henüz şubat-Mart aylarıydı ve çekimlere yaz aylarında başlarız diye hesaplar yapıyorduk. Mesela piramitlerin olduğu sahneler bir plajda çekilmeliydi ve bunun için güzel güneşli bir hava en uygunuydu... Ama tabi yaz ayları geride kalıp, aslında pek de yakınlarda çöl hissi verebilecek bir plajın olmadığını fark ettikten sonra tüm çekimlerin kapalı mekanda yapılması ve çekimlerde kullanılacak malzemelerin değiştirilmesi kararını aldık (kum yerine kartondan piramitler, gerçek karpuz yerine kartondan karpuz gibi...)

Öz Desert Dream'in hazıranış öyküsü çok uzun. Bu nedenle parti raporunda bu konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum. Ama gelen istekler üzerine Öz Desert Dream'in hazırlanış hikayesini de başka bir zaman, belki başka bir ortamda (plazma olabilir mesela) uzun uzun anlatacağım. Çok keyifli ve komik bir süreçti gerçekten...

Zomco olarak bu yıl partiye daha kalabalık bir ekiple katılmaya karar vermiştik. Grubun yeni üyeleri Öz Desert Dream'in çekimleri sırasında yeteneğini tesadüfen keşfettiğimiz avukat arkadaşım Bertem ve video montaj işlerini yapması için zor kullanmak durumunda kaldığımız Squidward partiye bizimle birlikte katılmayı kabul ettiler. Gerçi onların derdi partiden çok, gidiş ve dönüş güzergahında uğranacak özenle seçilmiş restoranlardı ama scene'e çok uzak olsalar da scene tozunu yutmuş oldular. (Partinin onlar için çok eğlenceli geçtiğini söylersem yalan söylemiş olurum tabi.)

Yatuyu bir arkadaşı ile birlikte hazırladığı belgeselin gösterimi için başka bir organizasyona katılmak durumunda olduğu için ıstanbul'a bizden iki gün önce gitmişti. Ben ve yeni Zomco üyeleri Bertem ile Squidward, Cuma akşamı toplanıp Öz Desert Dream'in son rötuşlarını attıktan sonra, sabah toplanmak üzere gece 1 gibi evlere dağıldık. Birkaç saat uyumak niyetiyle eve gittim ama saat 4:30'a kadar Cumartesi akşamı nerede ne yesek konulu bir google araştırmasına daldım. Daha doğrusu google araştırması sırasında girdiğim Vedat Milor'un web sitesindeki Tadı Damağımda programı videolarını izlerken saat 4:30 oldu ve hiç uyuma fırsatı bulamadan diğer Zomco üyelerini uyandırma saati geldi. Sabah 5 gibi Zonguldak'tan yola çıktık. Geçen yıl Alco'nun bizi acımasızca (haklı olarak) eleştirmesinden sonra, sabah kahvaltısı ve ikinci sabah kahvaltısı için bu kez daha düzgün mekanlarda verdiğimiz molaların ardından saat 10:15'te Boğaziçi Üniversitesi'ne ulaştık. Parti mekanına girdiğimizde organizatörler ve 3-5 scener dışında kimse henüz gelmemişti. Her nedense bu kez gittik sağ taraftaki en arka bölüme konuşlandık. Bir süre sonra yaptığımız hatanın farkına varmış olsak da iş işten geçmişti artık. 2008'den bu yana nedense hep duvarın sağ tarafına konuşlanıyoruz, seneye bi değişiklik yapmalıyız sanırım.

Bu yıl geçen yıllardan farklı olarak, partiye hem bir Zomco üyesi, hem de ödül sponsorlarından aldimseni.com temsilcisi olarak katılıyordum. Önce ödülleri organizatör arkadaşlara teslim ettim ve hemen ardından partideki en önemli unsurlar olan poğacalar ve çaya doğru yöneldim. Poğaçaların geçen senekiler kadar güzel olduklarını onayladıktan sonra, parti mekanına gelmeye başlayan katılımcılarla selamlaşmalar başladı. Açıkçası gözüm Nightlord, Vigo ve Turbo'yu aradı. Umarım önümüzdeki yıl her üçü de partiye katılırlar...

Partide sadece benim yaşama fırsatı bulduğum ayrı bir keyif daha vardı. Çok eski bir dostum ve yeni Zomco üyesi olan Squidward parti boyunca bana dert yandı. Squidward'ın "Bu ne sıkıcı seminer", "la bu ne dandik bi müzik", "olm çok gürültülü yahu" türü yakınmaları parti boyunca sürdü. ışin ilginç tarafı, Squidward bir etkinlikten ne kadar çok sıkılıyorsa ben ve partideki scener'lar o etkinlikten aynı ölçüde keyif alıyorduk. Mesela, benim zevkle dinlediğim Moldibi biraderlerin seminerinde Squidward takribi 10 yıl kadar yaşlanmıştır diyebilirim.

Tolga'nın "retro bilgisayarlar için modern depolama çözümleri" semineri de harikaydı. Klasik oyun yarışmalarında da bu yıl geçen yıla oranla çok daha iddialıydım. Geçen yıl Vigo'nun bana yaşattığı hezimetin ardından bu yıl daha iyi bir performans sergilemem gerekiyordu. Nitekim öyle de oldu. Exploding Fist'te yarı finalde yenildim ve üçüncülük maçını kazanarak turnuvayı tamamladım. One On One turnuvasında ise tüm rakiplerimi perişan ederek finale kadar yükseldim ama finaldeki rakibim Hydrogen'in bir One On One üstadı olduğunu o ana kadar bilmiyordum. Meğer adamın evinde boy boy kupaları, madalyaları, plaketleri varmış. Yine de yenildim ama ezilmedim. Oldukça çekişmeli bir final maçının ardından One On One turnuvasını da ikincilikle tamamladım.

Commodore.gen.tr ekibinin partiye önceki yıllara oranla çok daha fazla katılım göstermesi beni oldukça sevindirdi. Ozkano, Tolga, GokhanOzkan, SelimGokhunAvci, ilkergorkem, Arda, Alcofribas, Commodorefan, LW3D, wizardofwor, Zen, Allen, screen ve Zafer partiye katılmıştı. Kendileriyle güzel sohbetlerimiz oldu. Arkadaşlardan bazılarıyla ilk kez tanışıp yüzyüze görüşme fırsatı bulduk. Zafer'le birkaç kez tanıştık. Umarım önümüzdeki yıllarda commodore.gen.tr üyeleri partiye katılımlarını arttırarak sürdürürler.

Cumartesi gecesi Zomco üyeleri olarak sabaha karşı uykuya yenik düştük ve kendimize rahat(!) birer yer seçerek bir iki saat kestirdik. Uyandığımda Yatuyu'nun tahta bank üzerindeki rahat görüntüsü ve Squidward'ın (önümüzdeki masadaki hararetli sohbete rağmen) kafasını masanın üzerine koyup 6 saat deliksiz uyuyabilmiş olması beni şaşırtmadı dersem yalan olur. Önümüzdeki yıl arkadaşlarımın bu performanslarını hazırlayacağımız ürünlerde de göstermelerini beklerim tabi. :)

Pazar günü ürünlerin gösterimlerine sıra geldi. Çoğu ürün kısa zamanda, son anda hazırlanmış olsa da katılan tüm ürünler oldukça iyiydi. Hepsini keyifle izledim. Zomco olarak katıldığımız her iki kategoride de beğeni toplamamız ve ödül almamız (her ne kadar kazandığımız windows7'lerin lisans numaraları olmasa da) bizi mutlu etti.

Eminim partiyle ilgili biçok ayrıntıyı atlamışımdır. Parti raporunu geç yazınca böyle oluyormuş demekki. Bu da bana tecrübe olsun. :)

Yine güzel ve eğlenceli bir partiyi geride bıraktık. Önümüzdeki partiye uzun zaman var. Yılda sadece 1 parti olması kötü... Partide emeği geçen ve partiye katılan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim. Önümüzdeki partide yeni ve yine iddialı Zomco ürünleriyle görüşmek üzere...
« Son Düzenleme: 07.01.2011 02:03:23 Gönderen: doMiNO »

7dx 2010: Parti Sonrası

« Yanıtla #74 : 07.01.2011 21:57:35 »
Hızlı düğmeleri aç

endo

İleti: 687

Çevrimdışı
  • Administrator
  • *****
  • Hero Member
    • Profili Görüntüle
    • http://www.moldibi.com
@domino: parti raporu için teşekkürler, partinin üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen hala hakkında konuşuluyor olması çok sevindirici. hala burada ve commodore.gen.tr'de 7dx parti konusu altına mesajlar atılıyor.

"Öz Desert Dream'in hazırlanış hikayesi" +1,  hatta varsa bir süre sonra çekim hatalarını da youtube'da görmek isteriz :)

Zomco ekibini ne kadar tebrik etsek az, hem cok kaliteli bir ürün yaptılar hem de partiye renk kattılar.
- endo of glance -