Daha ilkokuldayım. Bi arkadaşım var, serhan. C64 ü var. Paso onlara gidip
oyun oynuyoruz. Green Beret, Aztec Challange, Wizard of War.. Soora Pirates
var. Ben genelde gemiyi kullanıyorum, onun kılıç dövüşü iyi ya, dövüşleri
serhan yapıyor. Bi nevi cooperative-multiplayer oynuyoruz anlıyacağınız.
Eve geliyorum ama aklım hala bilgisayarda. Gece rüyalarıma giriyor. Kafayı
yiycem. Annemde durumun farkında. Bizim cocuk eve girmiyo, devamlı arkadaşında
bilgisayar başında. Derslerimde iyi epey. Eee bana bi bilgisayar almaya karar
veriyor bunlar. Tabii haberim yok. Sene 89-90, ilkokul 5 deyim. malum anadolu
liseleri sınavı var. aileler streste. Neyse annem abimle gidiyo bi
bilgisayarcıya benden habersiz bi Amstrad cpc 464 alıyorlar, taksitle.
Bilgisayarcı ankara kızılayda Galaksi bilgisayar. Bu arada bunnar aslında C64
almaya gidiyolar ama satıcı bakın bu daha güzel, ekranı var, hem derslerine
yardımcı olur commodore gibi oyun bilgisayarı diil demiş. :)..
Neyse eve geliyolar kutularla. Tabii ben kafayı yiyorum. Bağırış çağırış.
Lem C64 diil ama olsun, bilgisayar işte. Rüya gibi bişi benim için. Fakat ne
oluyo: kutuyu bile açtırmıyolar. Efenim neymiş anadolu liseleri sınavıymış felan
filan. Abim o zamanlar istanbulda üniversite öğrencisi. Bilgisayarı apar topar
daha orijinal kutusuyla istanbula götürüyo trenle. Hiç unutmam saatlerce
ağlamıştım. Neyse 1 yıl nası geçti siz düşünün. Ben paso Galaksi bilgisayara
gidiyorum. Sizin Amstrad diye bi dergi var. Onu aliyorum, okuyorum. Bu
arada tabii mütemadiyen serhan lardayız. Annesi de kıllanıyo, ee bunlar sınava
giricek ya. Okul bitiyo, kapağı ankara anadolu lisesine atıyorum. Heytt artık
kimse tutamaz beni. O yaz tatiline istanbula gidiyoruz her sene yaptığımız gibi.
Abim babaannemde kalıyo o zaman. Hiç unutmam saat 07:30 gibi. Trenden inip
babaanneme gelmişiz apar topar. Kapıyı babannem açıyo, yalandan bi öpüyorum,
soora koşa koşa abimin odasına. Evet, amstrad masanın üstünde. Monitörün
üstünde metalik renkli toz örtüsü var. Harika bişi. Hemen açıyorum. Başına
oturuyorum, oturuş o oturuş. ıstanbulda kaldığımız 2 ay boyunca günde 9-10
saat felan amstrad ın başında geçiyor. Anca yemek yemeğe ve uyumaya dışarı
çıkıyorum. Harika bir alet. Fruity Frank, Winter Olympics, Load Runner..
Bu arada abim biyerlerden türkçe kullanım klavuzu bulmuş fotokopi çektirmiş.
ıçinde basic anlatıyor. Sömürüyorum tabii. ılk programlarımı o yaz yazıyorum.
mode 2 yi kullanıyorum, mode 0 da güzel ama ekranda hareket edecek çok az alan
bırakıyor. Ekran yeşil fosforlu. Gözlerimi kapadığımda çoğu zaman ekrandaki
görüntü bayağı bir süre göz kapaklarımdan silinmiyor. O yaz gözleri bozuyoruz.
Bilgisayar benimle birlikte ankaraya geliyor. hazırlık - orta1, orta2 keyfim
yerinde. Commodore dergisi de alıyorum bu arada. Remix yazıyo, süper adam.
Demo memo bişiler diyo, güzel diyo. Clique var, Bronx var, Turbo var graffitici..
Sööledikleri şeyleri Amstrad da yapıyorum olmuyo.
Ama basic ile yazılan şeyleri değiştirebiliyorum artık. Amstrad a
uyarlıyorum. Fakat allahsızlar mutlaka bi peek poke data var. Onları direk
yazıyorum olmuyo. neden olmuyo? neyse.. Amiga diye bişi çıkıyo bu arada. Harika
grafikler. Müthiş bir alet. Amiga Dünyası dergisini alıyorum. Yok bööle olmıcak
bi tane bu aletten almam lazım. Anneye yalvar yakar, ama alet pahalı. Ne yapsak.
Bi gün anneyle dolaşırken beyaz eşya satan biyerin önünden geçiyoruz. Vitrinde
A500. anneye bakıyorum.. içeri girip soralım diyo. Giriyoruz. Adam taksit diyo,
annem bana bakıyo ben anneme. Mark bozdurup alıyim o zaman diyo - anne memur-
Laaaan kafayı yiyorum ikinci kez. Hemen alıyoruz. Monitörü bile var (1084S)
Eve getiriyoruz. Açıp kuruyorum, fişi takıyorum, poweri veriyorum.
Ekrana bi el çıkıyo. Eeee. Bekliyorum bişi yok. Nasıl lan?. Basic nerde?
Kutuda bide disket var. Workbench + Extras diyo. Disketi takıyorum.
Zaartt, zurtt bişiler oluyo. Ahanda workbench karşımda. O gece kitapçık
yardımıyla workbenchi didik didik ediyorum. Ertesi gün oyun almak lazım tabi.
Kızılayda okan bilgisayar var karanfil girişinde. Gidiyorum, oyun listeleri var.
Çarşaf çarşaf. Bakıyorum.. Ne alsak. Bisürü oyun var. Ahanda Pirates. Tabi lem.
Hemen bide disket alıp çekiyoruz. Soora doğru eve. Amiga daki oynayacağım
ilk oyun. Allağım ne güzel bir bilgisayarmış bu. harika grafikler, müthiş sesler.
Acaip. Pirates ı haftalarca oynuyorum. (evet başka bir oyun almıyorum)..
Kılıç dövüşünde artık üstüme yok, haritayıda ezberlemişim, ama yinede commodore
dergisinin vermiş olduğu bi pirates haritası var, onu kullanıyorum.
Ortaokul ve lisede hayat amiga ile geçiyor. arkadaşlarımda da amiga var. ceyhun,
memo, deniz budak (allah rahmet eylesin..).. Birbirimize gidiyoruz. Kekler,
börekler, kolalar.. paso amiga oynuyoruz tabi. Bizim elemanlar programlama felan
ile pek uğraşmıyolar. Ben takılıyorum. Amos Basic kurcalıyorum, bide Aztec C
almışım ama 5 disket felan, ulan include dosyalari bi diskette, lib ler başka
diskette. Derlemek için 2 disket değiştirmek gerekiyo her seferinde. Program
yazmak neredeyse imkansız. Ramdisk felan deniyorum, yok olmuyo. Eee 512Kb var
bende. Lan çoğu oyunda 1Mb istemeye başlamış o zamanlar. Okan bilgisayarda
ram var, pahalı ama. Bigün parayı denkleştirip gidip alıyorum. Kış. Eve
gelip takıcam, ama bi türlü girmiyo şerefsiz. Korkuyorumda bişi olacak diye.
Dışarıda tipi var. Olmıycak, bi çöp poşetine sarıp bilgisayarı dooru okana
gidiyorum. Ööle kar var ki otobüsler felan işlemiyo nerdeyse. Okana girdiğimde
adamlar şaşırıyo, karda buzda bi tip elinde çöp torbası içinde amiga. Herif
rami kafasına koyup lank diye takıyo. ıçim gidiyo bişe olacak diye, ama sorun
yok. Ellerim ööle üşümüşki parmaklarımı hareket ettiremiyorum.
Neyse bu 1mb de anca oyuna yariyo, birazda ramdisk için yer açiyo ama aztec c
için yetmiyor. Ben gene amos ile devam ediyorum. Ceyhun lardayiz, millet
kari kiz peşinde biz bilgisayar başında. Street fighter, body blows, kick off..
Bide Hired Guns diye bi oyun var. 4 kişi aynı anda oynayabiliyor. 1 mouse
1 joystick 2 kişide klavyede. Düşünün 4 tane adam bi bilgisayar başında
multiplayer oynuyor, en az 10-12 sene önce..
Bi sürü şey oluyo tabi.. metallica albüm çıkarmıyo, Cobain ölüyo.. Herkes grunge.
meclis parkında içiyoruz, gitarım var 100 dolarlık. Atıl da PC var 286/16.. Bik
bik oynuyo.. ahaha lan amiga ondan bin kat iyi be. Soora 386dx 40 alıyo. Doom
var.. hasktr diyorum görünce.. bak bu güzelmiş.. Amiga da assembler kurcalamaya
başlıyorum. Kaynak yok.. Bi kitap var, adını unuttum, ama SAFA yayınlarından.
Ulan lank diye bişi anlatmadan kod veriyo, neyse yazıyorum çalışıyo..Güzel bişi.
Copper bar olayını anlıyorum, scroller mantığını falan. kendi kendime ufak
introlar yapıyorum. Amiga dergisinde demo köşesi var. Adamlar manyak şeyler
yapıyorlar.. Ulan türkiye de de bu işlerle uğraşanlar varmış.. nerdeler ki?
Okulda bi eleman var, bi gün bana ya windows diye bişi var, içinde herşeyi
yapıyosun diyo. Ne gibi diyorum. ışte hesap makinesi, not defteri var diyo.
Lan bende workbenchde de hepsi var diyorum. Hatta benim bilgisayar konuşuyo
bile diyorum, adam anlamıyo.. kıs kıs gülüyorum. Bu arada standart disk formatını
kullanan oyunları dissasembler ile inceliyorum o zamanlar. Bazılarının ana
menüden sooraki rutinlerine el atıp bilgisayarı felan resetlettiriyorum. Ehe
soorada bu disketleri bilgisayarcıya görürüp, ya bu bozuk değiştirin diyorum.
Herif takıp bakıyo, ana menüde bilgisayar kitleniyo.. Bazen yenide çekiyo,
ama çoğu zamanda yeni oyun veriyo.. böylece bi paraya 2 oyun çekiyorum çoğu
zaman. Pc de de oyunlar felan güzelleşmiş bu arada... duke nukem var.. onu
oynuyoruz bizim tayfayla. o zamanlar bööle genelde ev gibi mekanlarda 15-20
bilgisayarlık yerel ağların olduğu internet kafe tarzı mekanlar var. Internet
elan yok tabi.. ama paso duke nukem ve quake oynanıyo..
Üniversite sınavı. Hacettepe bilgisayar müh... skerim artık meslekte oldu,
benden mutlusu yok. Ulan sınıfın %90 ı daha bilgisayar görmemiş. Manyakmısınız
laaan, ne işiniz var burda. Mecburen bi Pc alıyoruz artık tabi.. soora gelsin
TurboC gitsin TASM.. Hayat devam ediyo.. aşık oluyorum, unix öğreniyorum,
software 3d ye giriyorum, abe's tutorials var, hornet var, nehe var, opengl öğreniyorum,
java var, gl4java ile javadan opengl kasıyorum. millet anlamıyo mal mal
bakıyolar.. aa bilgisayar ile bööle şeyler de mi yapılabiliyor, ama sen
bunu C ile mi yaptın.. la bi gidin diyorum içimden, mal geldiniz okula
mal gideceksiniz.. evet öölede gidiyorlar. yazık diye hep düşünüyorum. sistemini
sktimin türkiye si, hakkı olan nice adam bu sıralara oturamadı be.
Amstrad ım, amigam hep evde baş köşede kalıyor. Bi ara seri kablo ile amigayı
pc ye bağlıyorum.. lan amiga tarafında uygun program yokki.. aztec c disketleri
bozulmamış.. kafayı kırıp oturup amiga da bi seri IO programı yazmaya çalışıyorum.
aklım sıra pc ile bağlantı kurup gerekli bağlantı programlarını bu bağlantı üzerinden
amiga ya gönderecem. ZModem öğreniyorum kalkıp. fakat akıl sağlığım el vermiyo
artık disket değiştirmeye. emulatorden felan bi habermişim tabii, yazık oluyo o gaza.
Bi ara internetten araştırıyorum tr scene olayını. kimse varmı hayatta diye.
Varmış be.. hemde bayağı varmış.. Free as a bird diye bi grup var (FAAB)..
Artefect var. Bide Ghostrider ile Poison diye iki elemanın software mod demosu var.. bayağı
iyi diyorum.. başka gruplarda var.. odtü den bi grup, neydi adı.. neyse..
bunlar soora ortadan kayboluyolar.. ama daha yıllar geçince bu seferde şimdi
karşımızda olan tr.scene jenerasyonu ile tekrar net vasıtası ile karşılaşıyorum.
Güzel.. Hala gazını koruyan insanlar var..
şimdi mi ne yapıyorum.. askerlik bitti. işten ayrıldım. Oyun yapımı olayına
kafayı kırmıştım zaten çoktan. şimdide profesyonel olarak bu işle uğraşıyorum.
Indy oldum anlıycağınız. Bikaç product var, işallah yakın zamanda çeşitli
kanallardan bunları pazarlamaya çalışıcam. Artık online, shareware, boxed nası
olursa.. Ulam en kötü ihtimal bi iş bulup tekrar çalışmaya başlarım..
Bööle bişi.. heyecanınız eksilmesin.
keep koding.
deniz -zilog-