selam herkese,
bugun partiden sonraki dorduncu gun. son dort gundur partinin
tr-demoscene (octalfoam) forumundaki yankilarini okuyup, 7d5 stufflerinin
internette aldigi reaksiyonlari takip etmeye calisarak geciriyorum. bu
arada peandoasin blogu gibi dis textleri de takip edip bisey
kacirmamaya calisiyorum. allahtan su anda calismiyorum. calisan
scenerlar internette tamamen ambale olmus halde hicbir is yapamiyor
olmali.
o kadar cok yazilacak sey var ki. mevcut kontent ve gaz patlamasinin
tetikledigi pozitiflik ruzgarlariyla yelkenleri doldurup hucuma
kalkmak mumkun. her ne kadar onceki cumle islam cupi'nin cumleleri
gibi olduysa da (bkz. hakan sukurun uzun fuleleri bir siirin misralarini
kaleme alir gibiydi ali sami yen stadinin sonbahar sayfalarina
)
hayatimda ilk defa kafamdan gecenlerle onlari yazabilme hizim arasinda
bu kadar buyuk bir ucurum olusuyor.
bir partideyiz. parti canli yayinda ulkeye ve dunyaya
yayinlaniyor. hatta ben dun web sitemdeki demolara irandan roonie
nickli bi arkadastan reaksiyon aliyorum. "sizi televizyonda
gordum. harika bi hobi " gibi seyler soyluyor. turkiye'de ilk defa en
dogru insanlarin izleyici kitlesi olarak toplandigi bi ortamda en
dogru insanlar gelip seminerler veriyor. mekana ulasim bedava, yemek
bedava, bilgisayarlar, network hizi, seminer salonu hepsi harika.
sonra bi compoya giriyoruz. gecen senekilerin ustunde kalitede
eserlerin yaristigi bi muzik compo geciyor. derken bi 64K compoya
giriyoruz. iki tane manyak kaliteli demo. hele nested'i seyrederken
yasadiklarim. onu hakkiyla seyretmek icin arkadaki makine odasindan
cikip salona yerlesiyorum. muzigin piyanodan sonra hizlandigi yerde
bi gaza gelmeye basliyorum. ardindan salyangozun kabugundan plasmatic
efekte muzikle perfect senkron geciste bi durup "vaaaay" diyorum. o
efektin televizyon ekranina dusmesi aninda artik basiyorum
cigligi. ondan sonrasi zaten zevkten eriyik halde koltukta kendi
kendime "abi cok guzel ya. vay anasini" falan diyerek
geciyor. ardindan aardvark ve raven'in demolarini izlerken "abi noluyo
lan.. bunlar hep turk mu simdi? neresi lan burasi ben kimim" seklinde
bi sok yasiyorum. kendi demomuzda makine dairesinde gozum drive
ledinde bi aksilik olmasin diye dua ederek geciyor. o anda zavalli
organizerlarin dort yildir ne yasadigini anliyorum. biz normal
olumlulerin karanlik salonda heyecanla demo izlemekten aldigi zevki
onlarin hep kacirdigini farkediyorum.
bi wild compoya giriyoruz. kelimenin tam anlamiyla dibimiz
dusuyor. yalnizca scene'de degil belki dunya kisa film tarihinin
gelmis gecmis en komik eserlerinden birini yeni shooting start mrr
eliyle tadiyoruz hep beraber.
teknik aksakliklar da oluyor arada tabii ama bununla ilgili baska bi
analiz ve oneriler yazisi yazacagim.
compolardan cikiyoruz yine tv programina giriyoruz. hersey o kadar
surreal gelisiyor ki. roportajlar yapiliyor. program
bitiyor. vedalasiyoruz gidiyoruz. televizyonu aciyoruz demolarimiz
televizyonda oynuyor. bir gun geciyor iki gun geicyor. tv de cikmaya
devam ediyoruz. nette bir iki degil gunde 5'er 10'ar tane
derinlemesine parti report cikiyor. sanki hala partideyiz. iki gune
sigdiramadigimiz muhabbeti nette surduruyoruz.
-------------------
turkiyede scene denen olayin mihenk tasinin vigo ve turbo oldugunu bi
kez daha goruyorum. bu iki adamin varliklari oturduklari yerden
yaydiklari pozitif enerji ve bi oturusta 24 stuff bitirebilmeleri biz
ikinci nesil scenerlari guclendiriyor. bu adamlar olmasa turk scene'in
ciddi ciddi yok olacagini dusunuyorum. kalanlar dagilip bazilari yurt
disi gruplara girip aktiviteyi surdurmeye calisirdi. ama turk scene
diyebilecegimiz kendini bu gruba ait hisseden insanlarin olusturdugu
bi guruh olmazdi. bu gercegin farkina varip vigodan bronx stickeri
alip c64'ume yapistiriyorum. onlarin o enerjisi birikimi hep yanimda
olsun, canim sikildigi scene ile ugrasacak gucum kalmadigini
hissettigim zamanlarda o stickera bakip vigoyla turbonun sen
kahkahalarini ve uretme guclerini hatirlamak, guc almak icin. iki
birey koca bi grup icin bu kadar onemli olabilir mi? evet iste boyle
olur. bu yetmiyomus gibi bi de spazticanin deyimiyle "yavru scenerlar"
kazandirmaya devam ediyorlar.
bi parti gercekten ne zaman baslar onu ogreniyorum, ortamdan ilk sid
sesi yukseldiginde. bu partinin gercek acilisini da wisdom ve
impetigonun crescent banneri altindaki ses sistemleri yapiyor. iki
baba muzisyen parti boyunca bizi mutlu kilacak yayinlarina basliyor.
wisdom'la futbol maci yapiyoruz. uzun yillardir gulmedigim kadar gulup
egleniyorum. wisdom her zaman oldugu gibi yine her ettigi lafta bana
"aaa ulan ben de oyle dusunuyodum" veya "hmm bak ben bu konuyu hic
bilmiyodum yillardir bunu ogrenmeye calisirdim, buymus demek ki"
dedirtiyor.
bu arada benim iyi coder oldugumu dusunen herkese bi gercegi aciklamak
istiyorum. turkiyenin gelmis gecmis butun zamanlarin en iyi coder'i
wisdom'dir arkadaslar. bunu sadece onu taniyan cok az kisi bilir. onun
kalitesine ve performansina ayak uyduracak ekip bulmakta cok
zorlandigi icin fazla release yapmamistir. biraz daha az kaliteyle
release yapmaya razi olsa beni ve diger herkesi katlar kenara
koyar. mutevazi bi adam oldugu icin de sesini cikarmaz. ama gercek
budur. boyle bilinedir. bundan sonra bi yerlerde wisdomla karsilasma
onuruna erisenleriniz, karsinizda kim oldugunu bilin diye soyluyorum.
resident grubu turkiyede bir pc scene'i yaratiyor. bununla da kalmayip
baska platformlari da hareketlendirmeye basliyor. gecen sene
tanistigim spritus, boyle gordugum konustugum zaman icimi mutluluklar
kaplamasini saglayan bi adam. agzindan bugune kadar hic amacsiz ve bos
bi laf ciktigini gormedigim, mutevazi ve grubundaki herkesin acayip
sevgi ve saygisini kazanmis bi lider. inanilmaz bi kendini gelistirme
abidesi. cok arastiriyor, cok calisiyor ve elini hangi ise atsa bir
kaliteyi tutturuyor, bir nevi "spritus imzasini" oraya birakiyor.
anesthetic son iki demodur, "bu adam nerden cikti lan" dedirten bi
performansla partide en merak ettigim insanlardan biri idi. tipik
odtulu bolumdas kardesim scene'de ve hayatta son derece basarili
olacaktir. nested muhtesem muhtesem muhtesem bi demo. hakkaten
invitrodan (ki ben ona da bayilmistim) sonra inanilmaz bi
yukselis. yani seni gaza getirmek icin falan soylemiyorum, gercekten
bi sonraki demonda ne yapacagini cok cok cok heyecanla
bekliyorum. flexi ise bence pekcok scene muzisyeninin gectigi yoldan
geciyor. muzikal yonden (nota secimi, melodi ve armoni, ritm'de
dinamizm) gayet kuvvetli (ihtimalen zaten grupla falan muzik yapiyor
gorunuyor). su anda enstruman soundlari gelismeye acik bence. nested
daha iyi sentezlenmis seslerle compoda birinci veya ikinci bile
olabilirdi. ama tabii wisdom ve impetigo gibi iki sound gurusuna karsi
yarismak zor. yalniz ucuncu olan parcanin haketmedigini
dusunuyorum. bu arada ctull'un muzigi de bence cok guzeldi.
peandoas ve tesla en yeni nesil scenerlar olarak, gormekten en mutlu
oldugum gruba giriyorlar. teslanin oyununun introsundaki scroller beni
derinden vurdu. peandoasla daha once forumlardan tanisiyorduk tabii
ama yuz yuze tanismak guzel oldu. ben gerci ilk gece onu
tanimadim o da kendini tanitmadi. neyseki sabah onu tanidim.tesla ise
benim acimdan partiye damgasini vuran adamlardan biri oldu.
teslanin oyunu... hepimizi uzen bi sanssizlik oldu. belki de yaklasik
bir saat daha kompo makinesini kullanabilse problemi cozebilirdi. ama
o bir saat compolarin ikinci yarisinin problemsiz gecmesini
saglayan calismalari yaptigimiz bir saatti. ben organizator olmamama
ragmen makine odasinda butun compo entrylerinin aksaklik olmadan
gosterilebilmesi ve baska insanlarin emeklerini tehlikeye atmamak icin
bu yonde fikir belirttim. dogru da yaptigimizi dusunuyorum. yarin
yabanci bi partiye gittiginizde cok daha kati kurallara uymak
gerekecek. butun kalbimle ve samimiyetimle diliyorum ki bu olay
teslanin uretkenligini ve kalite kontrol mekanizmalarini
gelistirmesine ve bir daha boyle sanssizliklar yasamamasina imkan
tanir. bu konuyla ilgili teknik organizasyonda da iyilestirilebilecek
ve standartlastirilacak seyler olabilir. mesela compo makinesinde en
son java versiyonunun bulundurulmasi ve onun bazi official java
testlerini geciyor olmasi ve bunun onceden ilan edilmesi gibi. ayni
seyler directx, opengl, flash vs icinde gecerli olabilir.
aegis'le ve bakkada'yla uzun zaman amigaturk forumlarini paylastiktan
sonra sonunda yuzyuze tanisiyoruz. bakkadanin gelmesi beni en
sevindiren olaylardan biri oluyor. ustune tv'de hydrogenle yaptigi
roportajda 6502 asm ogrenmeye karar verdigini duyuyorum, mutlulugum bi
kat daha artiyor. aegisle tanisikligimiz ise benim birince scene
donemime yani 95'lere kadar uzaniyor. yani tanismamizdan 10 yil sonra
karsilasiyoruz. hadesle ise gecen sene tanismama ragmen bu yil daha
adam akilli muhabbet etme sansimiz oluyor. yine c64'u voltrana ceviren
bazi donanim projeleri var. onlari gosteriyor bana allahtan ona
bitirebilecek guc ve para dilemekten baska elimden birsey
gelmiyor. sonraki gunlerde asil guzel haberi hadesin bi mesajindan
aliyorum. c64'te bi demo. gulumsuyorum mutlu oluyorum ve "iste bu"
diyorum.
parti boyunca gozlerim scg'yi ariyor. residentcilara soruyorum. bi
haber alamadiklarini soyluyorlar. hepimiz geleceginden o kadar eminiz
ki biraz telaslaniyoruz. acaba basina bisey mi geldi diye. sadece
siradan bir hayirsizlik olmasini diliyerek o konuyu kapatiyoruz. kimse
aklina kotu bisey getirmek istemiyor. simdi ise release yapmamasini
kiniyorum ama release yapmasa bile partiye ne olursa olsun gelinmesi
gerektigini bu yazilanlardan sonra beynine kaziyacagini umuyorum
cunku bu compo 200 kisi tarafindan izlenmesi gereken bi compoydu. 50
degil
------------------------------
organizator 4luyle (artik 5ler gerci) ve arcane ile bir yildan fazla
bi sure sonra ilk defa ayni mekanda grubu tam kadro topluyoruz.
mekana arabayla yanasiyorum ve merhaba diyorum. dort kisi bana donup
"merhaba da demoyu 2 kere transfer ettik aslandan sonra kilitleniyo"
diyorlar. ben de "hosbulduk" diyorum...
ilk gece endo, skate ve datura beni lemmings projesiyle yariyorlar. uzun
zamandir maillistte birbirimize kod falan gonderirken saka maka ben bu
adamlari bayagi sever olmusum, bunu anliyorum. boyle hakkaten uzun
zaman gormedigim eski arkadaslarimla vakit gecirirmiscesine
egleniyorum.
hydrogen ve skate ile daha fazla telefonda konusmus olmama karsin
moldibi brothers'i daha yakindan tanima sansim oluyor bu sefer. iste
yine iki tane agzini hic bosa acmayan adam. bi ortamda onlarin sesini
duydugum anda ne diyorlar diye donup dinleme istegi doguruyor bende bu
durum. skate ise tam bir gaz adami. adamin icinde bi ates yaniyo
sanki. ortamdaki diger butun diger atesler sonuklestiginde (ki bu living'in
yapimi esnasinda da oldu) onunki yanmaya devam ediyor. o gun endo
katilmasa da ben yinede diyorum ki "her basarili scener arkasinda bir
kadin vardir"
yengelerimize sonsuz saygilar
hydrogen'de ise parti esnasinda yine bi parti gerginligi hakim
zaten bunu kendi de yazmis... kendisine arcane gibi aikidoya
baslamasini oneriyorum
bak adama pamuk gibi adam. boole dingin
sakin. adamin yanina gidiyorum ben de dinginlesiyorum. guzel
insan. zaten rambodur candir olayina tanik olamamakla sanirim partinin
yarisini kacirmisim. neyse artik... bu arada hydrogen ile compolar
esnasinda makine odasinin stresini paylasmaya calisiyorum. endoyla
skate kameralar ve seyirci karsisinda on cephede savas veriyor. skate
goremedigi ekrandan ilan yapiyor endo mikrofonsuz bi halde
seyircilerin sorularini cevapliyor. mucadele dorukta yani. bu arada
ben ses ve goruntu sisteminde baglanti kombinasyonlarini
kesfediyorum. c64 sesi ana anfiye direk (mixerden degil) girdigi icin
c64 muziklerini fade out etmek icin ses kistigimizda skate'in
mikrofonu da kesiliyor.
bu arada anfiye giren kablolardan biri
anten gorevi gorup radyo yayini aliyor. muzik compo esnasinda ses
yanlardan gelmiyor. gorevliye soruyoruz "e ben direk karsiya verdim
sesi diyor". aferim diyoruz. yan hoparlorlerin power amfilerini
aciyoruz.
glance olarak bence en mutlu an cumartesi gecesi salona
gitmemiz. ordaki resident uyelerini yas agirligimizi kullanarak salondan
cikariyoruz, salonu kapatiyoruz demoyu koyuyoruz ve ilk defa glance
uyeleri hepsi bir arada ilk demolarini buyuk ekrandan arkalarina
yaslanip izliyor. demo bitiyor. bi daha izliyelim. bi isi bitmenin
hem de istedimiz kalitede bitirmenin gururunu ve mutlulugunu sessizce
paylasiyoruz.
benzer bi ruh halini sali teknoloji tv'de computer scene programinda
izliyorum. roportajlarin sonundaki 5 organizerin konusmalarini
hayranlikla dinliyorum. ayni yorgunluk ve gozlerde ayni "iyi biseyleri
basarmislik bitirmislik" piriltisini goruyorum. Evet helal olsun
size. bu partiyi "7d5" yapan herkes, katilimlarinin kalitesiyle
avrupadaki pekcok orta olcekli partiyi solda sifir birakan
katilimcilar, sponsor, seminer verenler, turk bilisim endustrisine 15
tane cebit fuarindan fazla arti deger saglayan bi olayi iki gun
boyunca paylastilar
ve ben o iki gun oradaydim...